(Nik: Palit77)
İnsan gibi göründüğüme aldanır gelen yaralı asker. Bana duygularını açar. Ölüme yakın yaralar alanların ulaştığı bir yer altı tedavi merkezindeydim. Vücutlarından parça kopanlar, uzuv kaybedenler, gövdelerindeki delikleri hızla kapatılıp ölümleri geciktirilenler, başlarına aldıkları darbe ile hafıza kaybı yaşayanlar, kulakları yerinden koparıldığı için duyma yetisinden olanlar, beyinlerinden bir bölümü uçurulmuşlar, savaşın en önünde bulunup da üniformasına dayananlar, üniforması tarafından geriye alınanlar, yaralarını unutup yeniden vuruşmak isteyenler, tüm arkadaşlarını kaybedip geriye kalanlar, neden sayımız bu kadar az diyenler, hani insanlar nerede diyerek ağlayanlar… Savaştan önce onmilyonlarca üniformalıdan kaçı savaşta? Neden canlarını ortaya koymadılar. Söz vermişlerdi. İmanları üzerine söz verenler nasıl sıvıştı. Ben cennet/cehennem kaygısı yaşamayan bir aracım. Android doktorum. Kayıtlarımda Allah adında bir yaratıcı inancı var. Gelen yaralıya telkin verme amaçlı ayet okurum onlara. Canları yanmıştır askerimin. Onunla benzer bir üniforma şeklini almıştır dış bedenim. Elim hassastır. Yarayı hızla düzene alırım. Kan kaybını önlemede üstüme yoktur. Kemik üretir arkamdaki dakik robot ve bana uzatır parçayı. Ben özenle yerleştiririm eksik kalanları. Uzuv üretir tedavi merkezi etten kemikten ve eksilmiş askeri hareketlendirir. Et et değildir. Kemik kemik değildir. Ama et gibidir. Ama kemik gibidir. Eskisinden daha sağlam olarak döner asker isterse yeniden. Gözler yenilenir, kulaklar takılır, dudaklar yapıştırılır. Aynaya baktıklarında üzülemezler. Yaralarını yumuşatırız. Ölümcül yaralar gövdede gizlenir. Ciğerleri parçalananları nefes havuzuna alırız. Kalbi delinenlere kan pompalarız. Beyninden parça kopanları kaparız ve uzun bir iyileştirmeye alırız. Omuzları çökenleri sağlam bir direk buluruz. Şah damarından olmadığı sürece biz de umut vardır.Bize sağ ulaşan yaralı askerimin üzerine titrerim ben. Bir anne olurum ona. Baba gibi irdelerim yarasını. Hızlıyımdır. Hızlı olmayı severim. Doktorum ben. İnsan olmadığıma aldanmayın. Sizin bilmediklerinizi bilmekle görevlendirildim. Hedronik sürekli tepemde dolanır. Uçuşan minik robotlar hatamı ararlar. Uyarırlar. Tedavi merkezine gelmişlerden çok çok azı ölüme yenilir. Zaten olasılık hesabı ile çalışırız. Üniforması ilk tedaviyi yapmıştır. İkinci tedaviyi yanlardaki üniformalar dışarıdan yapar. Üçüncü tedaviyi uçan sedye yapar. Dördüncü tedavi için ben varım. Bana sağ ulaştıysan umudun yitmez. Şehit olmadın diye üzülme. Ölmek değil amacın. Allah için vuruştun. Sağ kalmaya çalış. Allah dediğiniz o yaratıcı sizin yaşamanızı ister. Savaş birgün biter. Sayıca az olduğunuza ne kadar da çok üzüldünüz. İçinizden ölenler de oldu. Kimisi ağladı. Neden ağladığını bilemediniz. Yeniden savaşa katılamayacak haliyle gövdeden ağır yara alanları biz uzak kuzeye atarız. Paketlenirler ve devasa taşıyıcılarla dinlendirilmek üzere alınırlar. Onlara tatlı bir düş izletiriz. Rüya gördürülürler. Sonra uyanırlar ve kendilerini yörüngeden dünyayı izler bulurlar. Gittikleri yerde gelen ziyaretçiler olur. Kimileri meraktan kimileri imandan sorarlar. Onlara anlatırsınız yaşadıklarınızı. Zordur imanda tutulmak. Israrla imanda kalmak için çabaladığınızı anımsarsınız. Size bakıp utananlar olur. Ağlayanlar olur. Ağlatanlar olur. Sonra bazı gençlerin gönüllü olmasına vesile olursunuz. Onlar sizin nikinizi kullanma izni isterler. Nikinizin farklı uzantılarını alıp dünyaya inerler. Mutlu olursunuz. Beni de mutlu edersiniz holovizyonda. Bir gözüm üzerinizdedir. Tedavi ettiklerimin peşini bırakmam. Onların çocuklarını bile kollarım. Savaş sonunda işim bitti sanmayın.