Pages

20120708

5.A.F. Sınır

(Nik: Niyahse)

Şikayetlerimi sıralayacağım. Hep sınırda olmaktan yıldım. Aşırı kayıpların yaşandığı hatta tutuldum. Bizi savunma için değil, sınırı tutmak için aldılar. Yıldım. Şikayet ettim. Hiç umudum yoktu. Savaşın kaybedildiğini düşünerek savaştım yıllarca. Nedense vurulmadım ve sağ kaldım. Aldığımız özel sınır eğitimi kullanmamızı istediler. İçim rahatsız oldu. Savaşın başında yanımda duran arkadaşlarımın çoğunun öldüğünü gördüm. Basit hatalarla öldüler. Bizim bulunduğumuz yer sınır sayıldı. Geriye çekilme emirleri yağardı üzerimize. Tutun ve geri çekil, tutun ve geri çekil. Neredeyse kuzey denizine yanaştık. Hala geri çekiliyoruz. Son tutunduğumuz yerde iklim değişimi var. Ben bu topraklarda doğup büyümedim. Balkanlardan geldim buraya. SlavArmy üniforması ile savaşıyorum. 9.Army. Ne işin var senin burada. Kendi topraklarını kaybettin. Buraya kadar çekildin. Umudum yok. Suçlanıyorum. Hedronik konuşur benimle. Aynı anda milyonlarcamızla konuşur durur o. Telkinleri hiç bitmez. Umut umut umut der. Kazanacağız der. Zamanı var der. Dedikleri hep çıktı. Ama benim savaş döneminde yılgınlığım devam etti. Yapım savaşa uygun değildi. Mücadele gücüm zayıf. Tutamadığımız sınırlar hep aklımda. Kolay kayıplarımızı düşünerek yoruldum. Kabul ediyorum. İmanlı biri değilim. Tanrıtanımazlardanım. Ölüm sonrası bir hayata inanmıyorum. Bu benim anlayamadığım bir konu. Ölüm çevremde dolanıyor ve ben ne için savaştığımı bilmiyorum. Wemb için savaşıyorum. Bu doğru. Ama ölürsem ne anlamı kalıyor. Arkamdan beni ananlar olur. Onlar da ölür gider. Bir yaratıcı varsa demiyorum. Çünkü inanmadığımı baştan söyledim beni sınır askeri yapanlara. Geçici süre için askerken savaşa takıldım. Sınır askeri olduğum için ilk dönemde üniformamı bırakamadım. Sonra da arkadaşlarımın kaybı ile sarıldım savaşa. Süfyanileri sevmiyorum. Çok gaddarlar. Acımaları yok. Benim de onlar gibi olmamı istiyorlar. Oysa Wemb hepimizi kabul ediyor. İç dünyamıza karışmıyor. Mehdi dediklerinin misyonu varmış. Bu benim konum değil. Benim işim sınırı tutmak. Savaşın sonuna kadar bizi bırakmıyorlar. Zaten bırakamam da. Bu ihanet olur artık. İnancım yok ama ben bir insanım. İnsan insana özgü davranmalı. Hayvan değilim ben. Öncelikle bu savaşı vatanım için yapıyorum. Ama umudum tükeniyor. Çok geriye çekildik. Çok kayıp verdik. Çok kaçan oldu. Üniformasını terk edenleri gördüm. Yüzlerinde kızgınlık vardı. Savaştan kaçan subayları izledim kayıtlardan. Kolay bir savaş olacağını düşünmüşler. Hemen zafer olmalıymış. İman ettikten sonra inkar etmişler. Benim böyle bir derdim yok. Ne imanla ne de inkarla uğraşmıyorum. Yaşadığım kadar yaşamak ve huzurla ölmek istiyorum. Daha yaşım 22. Bir yüzyılım var normalde. Ya ölürsem? Ne olacak? Şehit mi olacağım? Ama inancım yok. Nasıl davranacaklar bana. Bu zaten imansızdı mı diyecekler. Ama sizin gibi ben de kırmızı üniforma giydim. Üstelik kaçmadım savaştan. Yıldım, umudum tükendi ama bak hala elimde silahım sizin yanınızdayım. Süfyanileri sevmedim. Wembist leri sevdim. Ben de bir Wembist oldum. Sizin gibi Allah demedim. Doğru. Beni kabul ettiniz bu halimle. Savaşın sonuna kadar durdum yanınızda. Savaş kazanıldığında bana sarıldınız mutlulukla. Şimdi bana ne olacak? Hedronik benimle konuşmayı savaş bitince kesti. Sivil kimliğime kavuştum ve ailemi kurdum. Wemb içinde kaldım. Balkanlara döndüm. Bir gün öleceğim. Bana ne olacak? Sizin söylediğiniz gibi bir cennet varsa beni oraya alacak mısınız? Bir yaratıcıya inanmadığım için suçlayacak mısınız? Ölüm pahasına savaştığım halde beni dediğiniz cehenneme atacak mısınız?