(Nik: Gilinead)
12.Army logosunu üzerimde taşırım. Mermaid. Onlar bizim üzerimize titrerler. Mermaid zamanında sadece biri iman etmiş tufandan önce. Bunu söylemişlerdi bize eğitimlerimizde. Benim boyum çok uzun. Özel olarak üretildim. Ama bir insanım aynı zamanda. İnsan ruhu taşırım. Duygularım vardır. Ben bir araç değilim. Humanoid bile duygu yüklü iken bana nasıl farklı bakarsınız. Allah için savaşıyor oluşumu yadırgamayın. İbadet ederim. İnanırım. Ayetleri okurum. Yaşarım inandığımı. Hislerim var. Denizin içinde yaşarız. Savaş için özel oluşturulduk. Denizkızı gibiyiz. Karada çok durmayız. Savunma yapan Cephe hattına arkadan destek veririz. Karada çok kalmasak da onlara görünerek moral veririz. Biz de sizinleyiz deriz. Biz de kayıp veririz. Bir kısmımız yeraltından başka denizlere gönderildi. Ama ben Gilinead, kuzey denizinde kaldım. Özel araçlarımız ve özel algımızla yararlı olduk. Düşünceleri okurum. Seni de okuyabilirim. Zaman farkı önemli değil. Yakalarım seni kendi zamanında ve içinden geçenlerin bir kısmını okuyabilirim. Örtün altında gizlediklerine ilişemem. Ama düşündüğün anda okumaya başlarım seni. Bu haliyle yararlı oldum savunmada duranlara. Karşı süfyani askerlerini okudum. Onların beyinlerine hükmetmeye çalıştım. Amacı kötü değildi. Onları geriye döndürmek için çabaladım. Kimisine silah bıraktırdım. Kimileri savaşıyor olduklarına isyan ettiler. Kimilerini alay olarak geriye döndürdüm. Bunu yaptığımı gören askerlerimiz de sevindiler. Rahatlattım onları. Bizler bölük bölük dolaşmayız. Üçlü beşli halde dağılırız savunma hattına. Her birimizin bir etkin özelliği vardır. Bu etkinliğimizi kullanırız. İyi yönde kullanmaya yemin ettiğimizden kötü yola girmeyiz. Süfyani askerlerinin birbirine atış yapmasını sağlamayız mesela. Bu kötü yoldur. Onlara silah bıraktırırız. Etki alanımıza girmeleri yeter. Hedeflerini değiştiririz. Kolayca esir düşmelerini sağlarız. Neden esir olduklarını bile bilemezler o gün. Şımarmayız da. Başarımızın ardından tekrar kuzey denizine döneriz. Merkezimiz denizin altında. Bizi taşıyan özel bir araç var. Tam koruma sağlar. Havada ve denizde güvenle taşır beni ve yanımdakileri. Bir de içimizde normal Hbryd savaşçılar var. Onlar kuzey deniz sahillerini tutarlar. Olası süfyani alaylarının denize inmesini engellemeyi amaçlar onlar.
Dolaştığımız savunma hattında çok yorulmuş ve doğru karar veremeyen üstsubayları alırız yanımıza. Hedronik onayı ile üstsubay olabilecek subayları toplarız kaydımıza. Bunları iyi yönde etkilemeye çalışırız. Savaş ortamında kendini kaybetmişlere yol buluruz. Paniğe kapılanlara telkinde bulunuruz. Gülümseyişimizle etkileriz. Uzun boyumuz onları rahatlatır. Destek imajı canlanır. Destek bulurlar gönüllerinde. Yılmadan vuruştuklarını biliriz. Bazen elimize aldığımız silah ile onlarla birlikte oluruz. Ama bize Elit olarak atış yapmak yasak. Biz farklı bir savaş veririz. Düşmanı farklı bir yolda etkisiz kılarız. Tüm hat boyunca dağılırız ve yığın halde bekleşen süfyani askerlerine iyi telkinler göndeririz. Onlar yumuşar. Gönülleri yumuşar ve sert yürekli güney askerlerine çekilme isteklerini gönderirler. Bu bize zaman kazandırır.
43 yaşındayım. Eşim var. Kısırım doğru. Ama bir de bana anne diyebilen ortak bir evladım var eşimin diğer karısından. Paylaşımdalar. Bundan dolayı mutluyum. Kendimi yuvasız hissetmiyorum. Ve tüm insanlara üzülüyorum. Onların savaşıyor olmasına üzülüyorum. Kayıpların az olması için çaba gösteririm. Nefret ve öfke ile hareket etmelerini engellerim. Bütün bunları elbet Allah izni ile yaparım. Asla gücümü kötüye kullanmam. Bazen hata yaptığım olur. Bunu da görür ve af dilerim. İnsanları üzmek istemem. Onların da beni üzmesini istemem. Bu yüzden normal askerlerin arasında çok durmayız. Bizim özel görevimiz var. Bunu bilirler. Bize sevgiyle bakarlar. Ama süfyani esirleri konuştururken onların yüzünde bu sevgiyi noksan buldum. Bana hayvanmışım gibi baktı çoğu esir süfyani. Görüntümle değerlendirdiler. Gönlümü görmediler. Kör olduklarını anladım. İnancımı bile kabul etmediler. Sesli dua edişimi onlara duyurdum bunu bir oyun sandılar. Bir robotmuşum gibi davrandılar. Onları telkin yoluyla etkiledim ve konuştular. İçlerinden geçenleri anlattılar. Onların duygularını kayda aldık. Biz de eğitilmiş olduk yaşanan bu olaylarda. Sadece savaş sonrasına değil aynı zamanda ölüm sonrasına da hazırlığımız oldu bu yolla.