(Ormani)
Kaos, yaşanan bu. Çılgınca hareketler. Hazar denizine bakanlar korku içinde. Düşmana yakın oldukları için pişman olan alaylar var. Dağlara bakanlar, deniz kıyılarındaki görev yerlerini terk etme isteğinde. Ben onların içinde bir sivilim. 2.Army’nin merkezde tuttuğu savaş dışı geri hizmet alayında sivil bir insanım. Üniformam bile yok. Ama savaşın içindeyim. Ne yapacağım? Ailem ne olacak? Onları şehirde bıraktım. Milyonlarca sivil var orada! Geriye çekileceklermiş? Nereye gideceklermiş? Hiç anayurt bırakılır mı? Ya hataysa? Hangisi doğru? Geriye çekilmek mertçe mi? Yoksa tutunmak mı icap eder?
Üstsubaylarla konuştum durdum! Beni yanlarında sürükleyeceklermiş. Karar almışlar otonom. Geriye çekilme sınırlı kalacakmış. Anayurdu bırakmayacaklarmış. Siviller şehirlerinde kalacakmış. Savaş zaten uzun sürmezmiş. Süfyanilerin kalabalığını ancak yüksek zirvelerde örtebilirlermiş. Rüyalar gördüler. Eriyeceklerini bilenler bakışlarında sakladı düşüncelerini. Bazı S.A.F. alayları önce terk etmek istedi geri çekilme emrine karşı otonom davranan 2.Army i. Sonra kıyamadılar geride bıraktıklarına. Savunma modunu oluşturmak için görev aldılar.
Ben savaştan sağ çıktım. Ama çıkıncaya kadara çok canın bedenden çıktığını gördüm. Çok ama çok kayıp verdik. Kuşatıldıktan sonraki vuruşmalar yıprattı. Yeraltından gelen destek olmasaydı bizi biçeceklerdi. Daha fazla anlatamıyorum. Bak yine hüzünlendim. Bana bunları anlattıran Hedronik aslında. O konuşuyor, siz onu ben sanıyorsunuz. Susuyorum. Detayları anımsamak istemiyorum. Zafer sonrası yaşanan mutluluğu ve barışı tattım ya. İzin verin bu anıları geçmişte bırakayım da yaşadığım barış zamanına bakayım.