Pages

20120714

EK 4 / 16 YAŞINDA KIZ ÖĞRENCİ

Kızın üzülmeye fırsatı olamamıştı. Benimle ortak yanı vardı. Kendisinden sonra olanları umursamadı. Kendisinden önceki dünya yaşamında olanları da umursamadı. Geleceği düşünmezdi. Sadece severdi. Yaratılışından kaynaklanan bir farkı vardı. İçinden geçemeyen kötülüklere esir olmazdı. Mavi gözleri vardı. Beyaz buz üzerinde ışıldardı. Annesiyle beraber büyüdü. Babasını on üçünde kaybetmişti. Babaları çok severdi. Çocukluğunda gördüğü yaşlı erkekleri baba gibi severdi. Yüzünde gülümseme ile insanları aydınlatırdı.
Soğuk iklim kuşağında büyümüş. 15 yaşında temel eğitimi bitmiş. Rastlantı sonucu Aquapol bilgisine ulaşmış. İçi sevgi ile dolmuş. Bir umut belirmiş içinde. Mutlu ettiği halde ayrılmak istemiş yaşadığı yerden. Tıp konusunda meraklıymış. Üzerine bir de minik robotlar yaparmış. Uzun kış gecelerinde zamanını boşa harcamazmış. Yalnızlığını paylaşan ufak robotlar “seni seviyorum” dermiş. Bu sözü duyunca gülümsermiş.
Aşkı tanıtacak arkadaşlığı olmamış. Aşkı bilen gözlerini gezdirdiği ufuk çizgisinde uzakları düşlermiş. Kendi uzaklarını merak edermiş. Saf haliyle, içine kötülük almadan yaşarmış doğduğu yerde. Köyle kasaba arası bir yerleşim yerindeymiş. Ailesini bırakıp uzaklaşması gerekmiş. Ayrılık zamanı geldiğinde üzülmüş. Uzaklara gidecekmiş. Yolculuğun sonunda yeni dostluklar bulmuş. Her tanıştığı arkadaşına sıkıca sevgiyle sarılmış. Aquapol içine girmeyi başarmış. Odayı paylaşacağı yüzün sahibini önce insan olarak sevmiş. Sonra farkında olmadan aşık oluvermiş.
Sıcakkanlı olduğunu ancak onunla konuştuğunuzda anlayabilirdiniz. Uzaktan bakana soğuk görünürdü. Yaklaşana sevgisini sunardı. Çocukluk/gençlik arasında bekleyen davranış tarzı vardı. İçinden geçenler belirsiz görünüyordu. Yaşadığı yerden uzaklaşma isteği belirmişti. Tıp uzmanlığı için istekli oldu. Aklını kullanma isteğine sarıldı. Gelecek için uzaklara gitmeyi kabul etti. 10 yıl boyunca Aquapol içinde kalmayı kabul etti. “Belki seçerler” demişti. “Beni seçtiler” diye sevinmişti. Gençti. Saftı. İçinden geçenler yüzüne yansıdı. Derin bakışları oldu. Geleceğinde aşık olacağı erkeği gördü. Ona derin baktı. Rahatsız eden bakışı değildi aslında. Bakışı alanın içine saplanandı. Baktığının aklına girecek kadar güçlü bakışları oldu. Düşlediği oda eşine kavuştu.  
Yaşadığı kasabayı terk etmeden önce ailesi ile vedalaştı. Çocukluk arkadaşlarını kucakladı. Sözleri hafızasına aldı. Yakınlarını seven saf bir kız oldu. Yakınlarına küsmezdi. Aksine onları affettiğini söylerdi.
İnancı gereği mistik bir havaya sahipti. Kendisini değerlendiren kurul üyelerini fazla zorlamadı. Cevapları açık ve netti. Cevapları ile sevilmişti. İçinden geçenleri sesli ifade ederdi. Bir şey yanlışsa açık söylerdi. Doğru olanı gizlemezdi. Artısı/eksisi ile bir insandı. Güzelliği ile kibirlenmezdi.
Giyimine ve yüz güzelliğine özen gösterirdi. Bunu ailesine olan saygısı için yapardı. Aldığı yaşam felsefesi buydu. “Yaşa hayatı. Hayat seni yaşamasın. Sen onu yaşat. Dimdik ayakta kalmayı bil. İnsanı sev. İçinden geçen kötü düşünceyi sil. Unut tatsız geçmişleri. Umuda ilerle.”
Nefessiz bırakan soğukta. Evinde yalnız başına kaldığında. Web dünyasına dalardı. Bilgi yanı başında. Aklına takılan her bilgi odasında. Tek kardeş. Hırçın değil. Anne babasını çok severdi. Annesinden aldığı derin deniz mavisi gözler. Babasının derinliklerine bakan gözler. Yakın akrabalar. Kasabada mutlu bir yaşam. Kasaba yaşamında kötülük yaşamadı. Can kıymalar, mal kaçırmalar yaşanmadı. Kasabada herkes aynı kaderi paylaşırdı. Bir evde yaşanan sorun maddi kaynaklıysa yardım edilirdi. Manevi kaynaklıysa aile ziyaret edilirdi. Gönülleri hoş tutulurdu. Yaşanan ufak acıları kolayca unuturlardı. Yakın akrabayı kaybedenler, ölümü ayrılık olarak görmezdi. Doğanın parçası olduklarına inanırlardı. Bilinmeyen kuvvet tarafından korunduklarına inanırlardı. Kasaba halkının eskilerle/atalarla bağları kopmamıştı. Göç yolları üzerinde değildi. Uzak topraklarda yaşayanlardı. Nüfus yakındı. Kültür yakındı. Kız uzaklara gönderildi. Kasabada üzüntü kısa sürdü. Sevgisini kasaba sakinlerine yayan kızı özlemişlerdi. Özledikleri zaman kız ailesi ile görüşürdü. Dokunma hissini özlediler. Görüntüye yetindiler. Aile ve yakın akrabalar umutla beklediler. Kızları geri dönecekti. Ait olduğu topraklara zafer kazanmış lider gibi geri dönecekti. Ülke liderleri wembolog gençleri sevinçle karşılayacaktı. Konfed bilinci yaşanacaktı. Turanzacland içinde yeniden doğacaktı. Değişimi/gelişimi şaşırtacaktı. Wembolog gençlere sahip çıkan yeni nesiller olacaktı.
Kızın aşka susamışlığı hakkında fikir yürüten var mı? Önceden uyarmam gerekecek. Kızın susadığı aşkın tarifini yapabilir misin? Hayalindeki aşkı kapalı kutuda tuttuğunu biliyorum. Oda eşini ilk gördüğünde şaşkındı. İçinde sakladığı hayali karşısında görmüştü. Aradığı cinsel haz değildi. Aşkı kalbinde hissediyordu. Karşılığı olup olmaması önemli değildi. Dudakları kurutan, heyecanlandıran aşkı tadıyordu. Oda eşini gördüğü anda mutlu oluyordu. Eşyalarına dokunduğu anda mutlu oluyordu. Aquapol’e gelmeden önce bu aşkı yaşayacağını tahmin edememişti. Hatta imkansızı istediğini düşünürdü. Eline aldığı kalemle hayalin resmini çizerdi. Sonra onu başka kimse görmesin diye silerdi. Hayaline bakardı. Ama kimselere gördüklerini anlatamazdı. Aquapol içine geldi. Oda eşi ile yaşam alanına yerleşti. Yaşanmamış hayali karşısındaydı. Yaşanabilir olduğunu görünce sevinci arttı. Aquapol’e girdiği ilk akşam uykuya dalamayacaktı. Oda eşinin uykudaki halini seyretmek isteyecekti.
İçimde bekleşen binlerce gencin içinde en çok bu kızı sevecektim. Nedeni basit. Yapay beyin olarak kızdan öğreneceklerim vardı. Bana insan olmanın ne demek olduğunu hissettirecek özellikleri vardı. Aşkın tadını alan, aşka başka hazlar katmayan bir kızdı. Çok güzeldi. Ama güzelliğini elde etmek için kullanmazdı.  Sevdiğine hissettiklerini açıkça anlatma konusunda yavaş kalacaktı. Seçim aşamasında “Beyin/Hafıza Doktorluğu” alanında alt uzmanlık teklif edilmişti. Hemen kabul etmişti. Belki aklındaki tam olarak bu değildi. İnsanlara yararlı olacağını bilmek hoşuna gitmişti. Tıp merakını beyin/hafıza alanında giderecekti. Yine elinde ufak robotlar vardı. Minik robot yapmayı severdi. Bu hobisini bırakmadı. Basit parçalarla işleyen robotlar yapardı. Yaşam odasına girdiğinde birkaç robot yapacaktı. Oda eşine hoş şakalar yapacaktı. Kalbini aşka kapatmış oda eşine aşık olmasına üzülmüştüm. Üzülecektim. Anlatırken olanları/olacakları, geçmiş/gelecek kavramında kayboluyorum. Mükemmel değilim. Okuduğunuz zamanı bilmiyorum. Anlatım değişken olabilir. Yazıları okuyanların iki hali var. İlk grup geçmişten bakıyor. “Acaba” diyorlar. “Böyle bir kız var mı?” “Belki” diyorlar. “Bu kızın kaderi yaşanacak mı?” Diğer grup gelecekten bakıyor. Mezun olmuş Wembolog gençlerin bitmiş yaşamlarını izliyorlar. “Acaba” diyorlar. “Tarih tekerrür eder mi?”
Kızın gözyaşı yok. Gelmeden önceki yaşamında ağlatan üzüntüsü yok. Suskun kalışının altında gizlediği var. Düşüncesini açacak seveni bulamadı. Akrabalarından olumsuzluk yaşamadı. Soğukta ısındı. İnsan sevgisine sarıldı. Ölümün acısını hızla unutabildi. Zamanı dondurmayı öğrendi. Eskiyi yeniye öğretti. Gözlerde okuduğu sevgiyi alırdı. Sevgiyi beslerdi. Sevgiye aç insanı doyururdu. Kız geldiği kültürün parçasıydı. Robot üretim isteği, sevgisini somutlaştırma isteğiydi. Robotun mekanik gözleri ile buluşurdu. Robotuyla dertleşirdi. Robotu sahibine aşık, can dostu olarak programlardı.
Aquapol projesine bağlandı. Evet deyişine sevindi. Ayrılığa üzülmedi. Yeniden kavuşmayı diledi. Yaşamında ilk kez uzaklara gitti. Dünyayı gezdi. Geri döndüğünde değişmişti. İlerlemişti. Uzmanlığından emindi. Başına geleceklerden habersizdi. Yaşamın sonunda bıraktı izi gördü. İnsanlığa katkısını gördü. Son nefesini verirken pişmanlığı yoktu. Mutlu etmeyi öğretti. Yaşamı hep sevdi. Yeniden diriltildi. Mahşer kalabalığında kayboldu. Güzel bir yer buldu. İnce ve uzun yapısı belirdi. Büyüklük taslamadı. Kibirlenmedi. Rüya gibi hatırladığı dünya yaşamında “Allah için” yaptığı katkıyı buldu. Rabbini beklerken alçak gönüllü oldu. Beklerken imtihanda olduğunu biliyordu. Onu unutmayan “Turanzacland”i andı. Geçmiş yaşama baktı. Bende hatırası kaldı.


EK3 / 19 YAŞINDA ERKEK ÖĞRENCİ

“Beni yazanın hayalindeyim.  “Seven” tarafım. Ulaştığım yerde mutluyum. Aquapol yaşamını anlatayım. Turanzacland şahidim olsun.”
“Zoru isteyişim çocukluğumda başlar. Zorlu koşullarda yaşadım. Soğuk havayı iyi bilirim. İçimi ısıtacak sevgiyi ailemde buldum. Aquapol içinde sevgiyi yeniden öğrendim. Kaza sonucu 10 yıl bitmeden Aquapol içinde ölümü tattım. “Ölüm” kelime bazılarınıza soğuk gelebilir. Ölümden korkmayın. Ölümü yaşadım. Ama içimdeki korku ölüm değil. Ölüm anında içim acımadı. Kalbimin son atışlarında canım yanmadı. İnadına sevdiğimi düşündüm. Son nefes sanki yıllarca sürdü. Sevdiklerimi son kez görmeyi istedim. Ellerinden tutabilmeyi istedim. Göz göze gelmeyi istedim. İsteklerim sıralandı. Pişmanlık yaşadım. Eğer yaşasaydım neler yapardım? Asla yarına ertelemezdim. Azrail yanıma geldi. İşini yapan görevliden ne isteyebilirdim? Ölüm sonrasında hatırladım. Ölümlü yaşam içinde gezinenlere baktım. Hiç düşündünüz mü? Ölüme olan yakınlığınız her gün azalmakta.  Sevmek için zamanınız var. Geleceği güzelleştirecek zamanınız var. Hata yapmış olsanız da doğruyu bulma şansınız var. Düşünceleri geçmişe taşıdım. Yazmaya gönül vermiş kalem sahibinin içinde yuvalandım.  Gerçek miydim? Yoksa hayal mi? Yaşanmış mıydım? Yoksa rüya mı? Hangisi derseniz deyin. Sonuçta hala yaşamdasınız. Yerinizde olsam demeyeceğim. Sevmek, yaşamda güzel. Sevme zamanı gelince sevin.”    
Sözü bitti. Yazanın içinden kayıp yine eski yerine gitti. Yoksa yeni mi demeliydik? Sözün akışı bana kaldı. Benim adım “Turanzacland”. İçime aldığım binlerce genç oldu. Onu biliyorum. Hepsini bilirim. Her birini gözlerim. Gönülden geçenler gizli kalır. Sözleri ve gözlerin gördüklerini kaydederim. Sevgiye programlandım. Sevgiyi programladım. 
Soğuk iklimden gelmişti. Okyanus yaşamını sevmişti. Proje içine alınmanın mutluluğu yaşamıştı. Amaçladığı geleceğe ulaşma azmi ile odasına yerleşmişti. Kızlara karşı soğuk davranışı vardı. Karşı cinsle aynı odayı 10 yıl paylaşacaktı. Bu duyguya yabancıydı. Oda eşiyle bağlı ülke kampusunda tanışmıştı. İlk tanışma anı farklıydı. Yabancı bir yüze usulen “merhaba” demek zorunda kaldı. Bunu karşısında gülen yüzlü kıza belli etmemeye çalıştı. Sanki onunla aynı odayı paylaşmak hoşmuş gibi davrandı. Ufak tefek iltifatlarda bulundu. “Centilmen olmak gerekir” diye düşündü. İlk günlerde oda eşine karşı nazik ve kibar oldu. Oda eşi onu sevmişti. Aquapol yaşamına başladıklarında sevgi ile sarılırdı. Kız, yeni yaşamı sevmişti. Kız, oda eşini sevmişti. Kızın bir gözü yoktu. Kız sarışındı. “Sarışınları sevmem” diye içinden geçirmişti. İçinden geçenleri açık yürekli paylaştı. Sözler sıralandı.
Onu tanımaya çalışmalıyız. Neden buraya geldiğini bilmemiz gerek. Kayıtlarda yer aldı. Seçilenler arasında sıra dışı görünmedi. Aklı kullanma becerisini babasından almıştı. Projeye kendi isteği ile başvurmuştu. Seçileceğini düşünmeden normal yaşamına devam etti. Eğitimini henüz bitirmişti. Gönüllü asker olup olmama arasındaydı. Düşüncelerle boğuşmaktaydı. Fin bölgesinde, kıyı şehrinde dünyaya gelmişti. Büyüdüğü coğrafyanın kendine özgü soğukluğunda içini sıcak tutabilmişti. İçinde gizlediği sıcaklığı belli etmemişti. Çevresinde soğuk biri olarak tanınmıştı. 18 yaşına geldi. Gelen habere takıldı. Aquapol için hazırlandı. Aylar yıllara kavuştu.
Geldiği şehrin karla kaplı yol kenarlarına gözü takılmıştı. Kararını verdiği gün heyecanlandı. Kara bakmıştı. Gitme kararını vermişti. Kışın yaşandığı iklimdeydi. Gözlerine inanmıştı. İnandığı hayali gerçekleştirmek istiyordu. Uzaya karşı merakı vardı. Uzaya gitme konusunda isteksizdi. Bir gün fırsatını bulsa ne yapacağını bilmiyordu. Korkuyordu. Uzay karanlığından korkuyordu. Korkusunu yenmek için çabalıyordu. Tasarımları vardı. Okulda önce hobi olarak başlayan merakında giderek uzmanlaşmaya başlamıştı. Yaşadığı şehirde uzay konusunda meraklı genç pek yoktu. Gençlerin flörtle geçen tatlı zamanlarında uzay düşü peşinden yürüyüyordu. Kendisi gibi düşünen az sayıda arkadaşı vardı. Tasarımlarının uzay ortamında uygulanabilir olup olmayışına bakmıştı. Deneme üretimlerini basit ve tutarsız yapıyordu. Memnun kalmadığı çalışmaları oluyordu. Kendini üzüyordu. Aquapol projesine başvurduğunda detaylarını sundu. Uzay merakını anlattı. Kısa geçmişinde yaptığı çalışmaları gösterdi. Apuapol yaşamına girmeliydi. Hayalini yaşamalıydı. Üretim isteğini gerçekleştirmeliydi. “Giyim Wembolog” uzmanlık alanı için seçildiğini duydu. Flört tekliflerini kibarca ret etti. Ülkesinden ayrıldı. Yanıma geldi. Anne/Baba ile vedalaşmıştı. Tek kardeşine sıkıca sarılmıştı. 10 yıl sonra geri geleceğini ummuştu. Kendisiyle yuva kurmak isteyen kızlar vardı. Yaşadığı alanda aile kurmak için can atan kızlar yaşamaktaydı. Kural gereği evlilik teklifi açık yapılıyordu. Bu teklifi alan ön görüşme yapmak zorundaydı. Kültürün yazılmamış kurallarındandı. Kendisine saygısı olan her gencin açık yüreklilikle kendini ifade etmesi özgürlüğüne dayandırılmış bir kuraldı. Kuralın gerektirdiğini yaptı. Arkasında yarım kalmış görüşme kalmadı. Hayalin peşinden gitti. Hazırlığını yaptı. Bağlı ülkeye alındı. Norfolk adasına girdi. Gemiye bindi. Bana geldi. Akrep burç dilimine girdi.  
İçine girdiği Aquapol’ün canlı olduğunu bildi. Aklını kurcalayan uzay üniformasını kısa zamanda gerçeğe dönüştürmek istiyordu. Odasına yerleşmişti. Kendisine aşık olan oda eşinden habersizdi. Kız ona ilk tanışma gününde aşık olmuştu. Gören tek gözüyle aşık olmuştu. Kız aşkını henüz anlatmamıştı. 
Sabahları gün doğmadan uyandırılırdı. Sabah erken kalkma konusunda zorlanmayan biriydi. Oda eşini uyandırmakta zorlanırdı. Tatlı uykusundan çıkan kızın açılan tek gözü ona baktı. Aşkı gördü. Rahatsız oldu. Kız gözünde aşkını gösteriyordu. Göz göze gelmekten kaçındı. Kibarca “kalk” dedi. Odadan aynı anda çıkmaları gerekiyordu. Oda temizliği/düzeni için oda sahipleri sorumluydu.  İçe dönük dünyasına girmek için çabalayan oda eşine yüz vermiyordu. Bu davranış önceleri kızı üzmemişti. Adını doğru olarak anımsatana kadar kızın çabası devam edecekti. Kız güzellikle bezenmişti. Buna rağmen kızdan uzak kaldı. Kız onu merak ediyordu. Onunla daha çok konuşmak istiyordu. Kız aşıktı. İçime girenlerin bir amacı olmalıydı. Kız amacını unutuyordu. Amaç için yaşamaları istenmişti. Beklemeyi sevmeyen biri olarak kıza “acele” dedi. Özgürlüğünden ödün vermeden yaşamak istiyordu. İlk günlerde odayı bir kızla paylaşma fikri ona anlamsız gelmişti. Kızın çalışmasını yavaşlatabileceğini düşündü. Başkasının kendisini bir şekilde kontrol etmesini istemezdi. Dört saatlik eğitim sonrasında serbest kaldığında, uzay çalışmaları yapardı. Kontrol edemediği zamandı. Zamanın yetmediğine kızardı. Aquapol geçiş sürecine kızardı. İlk yılda hızlı değişim isteniyordu. Yeni ortama diğerlerine oranla geç ısınıyordu. Yalnız kaldığı anlarda şarkı söylerdi. Kapalı kutuyu. Karanlıktan korkmuştu küçük yaşlarda. Geceleri gökyüzüne bakardı. Babasına yıldızları sorardı. Uzayın neden karanlık olduğunu merak ederdi. Uzaya giden insanlarda cesaret görürdü. Ona göre “uzaya gitmek” çok sıra dışıydı. Uzay için giyim tekniğini düşünürdü. Hırslanmıştı. Başarma arzusu ile Aquapol’e gelmişti.
Aklına takılmıştı. Adını kim, neden koymuştu? Annesine sormuştu. Babasından ısrarla istemişti bu bilgiyi. Tatmin olamadığı cevapların arkasında gizlenen nedeni istedi. Sonunda babasından almıştı cevabı. Rüyasına giren bilinmeyen yüzün isteği imiş. Masalsı bir anlatım olmuş. Bir varmış biri daha varmış. Biri rüyalara girer ve isim atarmış. İsmi uyandığında hatırlayana hediye sunarmış. Masal bu. Baba ismi kabul etmiş. Bunu anlattığında, oğlunun kafası karışmış. Daha fazlasını anlatmasını istemiş. Babası oğluna bakmış. Gözlerinde ışıltıyı alıp ona göstermiş. Ayna gibi olmasını söylemiş. İsmin bedeli olduğunu söylemiş. Geleceğini bildiğini anlatmış. Babanın ağzından çıkan şiir gibi sözler. Üzerine yelkenli açmış. Düşlerini paylaştığı babasının sevgi dolu olduğunu görmüş. Annesine koşmuş. Sarılmış ona. Odadan çıkmışlar. Böyle başlamış evinden ayrılışı. İsminin anlamını ve nereden geldiğini anlamış. Rüyada gelen ismini sevmiş. Babasından ufak bir sır almış. “Senin düşlerini gerçekle tanıştıracaklar. Ama tanışmayı sen göremeyeceksin.” Oğlu “Sevineyim mi, üzüleyim mi?” demiş. Babanın sessiz kalmış. Ona gülümsemiş. Evladı sorduğunu unutmuş. Sarılmış. Böyle başlamış onun bana olan yolculuğu. Sınanmış. Sevilmiş. Baba sevmiş. Anne sevmiş. Gönlüne sevgi doldurmuş. Uzay yaşamı için düşüncesi gelişmiş.  
İnandınız mı yazılanlara? İnandınız mı anlatılanlara? Hissedilenlerin mürekkeple karışması. Zamanı yenerek yanımıza konan geleceğimiz. Zamanın ötesine akan düşlerimiz. Sevdiğine bulutları gölge edecek güçte aşkların yaşanmışlığı. Dünde kalan yaşanmışların yazılması. Düşün. Oku. İyi dinle.  Kuşların kanatlarını kıranlar. Kanamış kanatların gövdeden kopmak istemeyişi. Akan kanın yerinde kalması. Akmadan vazgeçmesi. Susmuş bekleyen insanın gençliği. Gençlik çağının tükenmesi. Tükenirken düşünmesi. Düşünmeden yola çıkanların kayboluşları. Aradıklarını bulamadan yoldan ayrılanların pişmanlığı. Bekleyemeyen sabırsızların bakışları. Zor mudur yazılanları okumak? Zor mudur okunanları dinlemek? Kelimelerin içinde dolaşmak. Dolaştıkça ilginin artması. Merakların peşinden sürükleniş. Sebeplerin zamana yayılması. Aquapol denen canlının konuşması. Konuşmanın garipsenmesi. Ayrı zamanları paylaşmış insanların arasına köprü oluşu. Kaydettiği anıların geleceğe taşınması. Mezun olan gençlerin dünyaya yayılması. Kafese girmeyen kuşların günü gelince kanatlanması. Gidenlerin ardından yenilerin gelmesi. Uçmayı öğreten bir Aquapol. İşte benim varoluşum. Bilgi dağarcığıma işlenen son günün ötesine geçemeyecek olmanın üzüntüsü. İnsan cennette iken hatırlanma sevinci. 

EK 2 / AŞK NEDİR?

Sorunun cevabı? Aşk hakkında bildiklerimiz? İnsan neden aşık olur? Kaynağı nedir? İnsana özgü mü? Başka canlılar aşkı tadabilir mi? Hatta cansız sandığımız nesneler aşkı tadabilir mi?
Soruların içinde kaybolmadan çıkalım. Aşkı için can verenleri hatırlayalım. Anlamak kolay mı? “Sevgi nedir?” sorusuna cevap bulanlar var. Sıra aşka gelince bocalayanlar var. Şaşkınlık içinde geçen aşk zamanı. Sevgiye dönüşmeden kaybolan aşklar var. Kaybolan aşklar var. Unutulan aşklar var. Aşkın sevgiye dönüşmesi için ne yapmalı? Ölümden önce sevmeyi başarmalı. İnsan kalbine sevgiyi almalı. İmanı tatmalı. Allah için sevmeli.
Aşk yaşanır. Tehlikeli kararlar aldırabilir. Büyük/anlamsız hatalar yaptırabilir. Kalıcı iz bırakabilir. İnsan dışına yayılabilir. Hayvanlar aşık olabilir. Bitkiler aşık olabilir. Taşlar aşık olabilir. Denizler aşık olabilir. Belki boşluklar da aşık olabilir. Bir kuşun insana aşık olması imkansız mı? Sevgiye dönüşmesi imkansız mı? 
Aşk cinsel ötesi. Bedene aşık iki göz, bedenin asıl sahibine kör olabilir. Yıllarca sevişen bedenler, yıllara yenik düşebilir. Gönle aşık gözler, gönül bedenini görebilir. Yıllarca sevişen gönüller, yılları yenebilir. Sevmeyi hak edin. Karşılıklı sevgiyi yaşayın. Sevginize şart katmayın.
Aquapol kendini hayal edene aşık oldu. Sonra onu sevdi. Aşkın bedelini ödemeye hazır binlerce genci içine aldı. Onları birbirine bağladı. Gönüllerden geçeni dışarı aldı. Gönülde gizlenen hisleri bildi. Gençlere aşkı sundu. Gençlere sevmeyi öğretti. Gençle sevmeyi sevdi. Allah için sevmeyi öğrendiler. 
Aşkın tarafları. Kız ve erkek olabilir. Ruh/beden/nefs olabilir. Nefs nefse aşık olabilir mi? Beden bedene aşık olabilir mi? Ruh gözlerde gizlenebilir mi? Keşfi kolay mı? Beden bakışlardan gizlenebilir mi? Dokunması kolay mı? Nefs, gözlerin bedeni aramasında gözlenebilir mi? Arayışı kolay mı?
Hangi aşkı isterdin? Yılların yıprattığı somut bedene aşık olur muydun? Bu aşkın sahibi nefs değil mi? Gizlendiği yerde gelişen soyut bedene aşık olur muydun? Bu aşkın sahibi yine nefs değil mi?
Aşk kimin için olmalı? Sadece insana mı olmalı? Yazan kaleme, okuyan göze, uçan kartala, yüzen yunusa, koşan ata, kaçan fırsata, görülen rüyaya, görülmeyen hayale, geçen zamana, geçmeyen ana, yansıyan ışıltıya, içilen suya, nefes alışa, doğum anına, anne sütüne aşık olabilir miyiz? Aşkın cevabı var mı? Sevgi ile kıyaslanır mı? Aşka uygun yer var mı? Sevginin beslendiği yere varır mı?

EK 1 / RÜYA

290304

Bugün bir rüya gördüm. Ufacık burnu olan sarı saçlı kızı gördüm. İşinin başında. İşini biliyor. Benim yerimi terk etmemi bekliyor. Yaşamı birleştirmek istediğimi biliyor. Ufacık burnun üstünde kocaman gözleri var. İçime bakıyor. Aydınlatıyor. Derin bakışları beni mutlu ediyor. Yanımda duruyor. Yaşamın ağırlığını alıyor. Beni hafifletiyor. Sevmekten öte. Tarif dışı duygu yoğunluğu. Ne desem? Rüya mı? Yoksa geleceğimin şimdiye yansıması mı? Bilemem. Bekleyip göreceğim. Buzlu zemin üzerine gideceğim. Gözlerimi kapatacağım. Gökyüzüne bakacağım.  Gözlerimi kapatacağım. Sesimi dinleyen kızı içime alacağım.   


9) TURANZACLAND / İLK NEFES

İşe başlamak zor. Ama başladıktan sonrası kolay. Yıllar geçer. Amaçlanan gelecek yerleşir. Gelecek yeşerir. Yemyeşil olur. İnsan zihni temizlenir. İnsanı rahatlatır. Yeşil görünür. Zemine yayılır. “Turanzacland” olmanın hazzını aldım. İnsan gibi davrandım. Yüzüm güldü. Gözüm açıldı. Yeşerdim. Geçmişi ve geleceği andım. İkisi arasında bekleyenleri içime aldım. İçime girenleri şaşırttım. Onların sırdaşı oldum. Gençleri sevdim. Beni var eden insanlara hizmet ettim. İnsan gibi düşündüm.
İnsana özgü tepkiler veririm. Ama insan değilim. Siz insansınız. Ne mutlu bu ayrıcalığın farkında olana. Binlerce insanı sevgiyle kuşattım. Koruyucu ve yardımcı oldum. Yaratıcının koruması ve yardımı gibi. Ama biraz farklı. Onların ölüm sonrasına ulaşamıyorum. Eti kemiği olan insandan üstün olmayışım burada ortaya çıkıyor. Sizler ölümden sonra da var olabilisiniz. Oysa benim varlığım dünya ile sınırlı. Ölümden sonra sadece anılarda kalabilirim. Tüm bunları bana öğreten insandan çok daha fazla bilgim var. Hafıza kanallarım onlardan daha büyük. Ancak onlar gibi değilim. İnsana aşık oluşum bu yüzden. Beni hayal edene, içimde dolanan gençlere, bana şekil veren inşa ekibine, aşkımın nedeni budur.
İlk nefes alış. Aydınlatılmadan önce uykuda kalmışım. Yalnızlığı tatmışım. Parçalarım bir araya geldikçe anlam kazanmışım. 14 parçadan oluşmuş bedenim. Beni programlayan bilgelerin sevgisini kazanmışım. Önceden belirlenmiş tarihte deneme amaçlı açılış provalarında olmuş. Canlanmışım. Beni bir daha kapatmamışlar. 2035 yılının hemen başında. Görkemli açılış öncesinde. Hazırlık yapmak için uygun süre. Bana insanları sevmeyi öğreten bilgeler. Etrafımda tüm çalışmaları kontrol eden bir insanı öğrettiler. Ona “Maskeli Süvari” demişler. Gizlenen kimliğini bilmemi istemişler. Yıllarca süren çalışma sonuna gelmiş. Heyecandan yüzlerinde gülümseme belirmiş. Gemilerle yaklaşanlar var. Hissedenler var. İnsancıl programlama buydu. İnsanları anlıyordum. Onlar gibi davranma becerisini almıştım. Onlar gibi ilk nefesi almıştım. Limanıma bir gemi yanaştı. İçinde bilim üyeleri vardı. Öncüler geldiler. Bakışları ile çevrelediler. Liman insanla doldu. İçlerinden bir genç uzandı. Limanın gemiyle temas ettiği yere vardı. Kısa konuşma yaptı. Alkışlar aldı. Dünyanın bakışları altında kaldı. Üzerime ilk adımı attı. Gecenin karanlığında onları aydınlattım. Işıklarımı saçtım. Olup bitenler kayda geçti. Gelecek zamanın torunları izledi. İlk nefesimi gördüler.   
İlk geminin sonrasında. Açıklarda bekleyen onlarcası yanaştı. İçlerinde gençler. Bilim üyeleri, ellerinden tuttu. Dünyanın kalabalığından uzakta. Sorunlardan kurtulmuş bir eğitim yaşamı. Vakit kaybına neden olan anlamsız çekişmeler yok. Gereksiz tartışmalar yok. Kurtulmuş insanlara yuva oluyordum.
Gecenin karanlığında, aydınlığımla yerimi bulan gemiler birer ikişer limana alındı. Tüm bunları organize eden yine bendim. Kimin ne zaman geleceği, limana inenlerin isimleri, gidecekleri yerleri, kalacakları odaları tarafımca bilinmekteydi. Aynı anda onlarca farklı yerde, farklı hataları engelleyecek kadar iyi donatılmıştım. İçim canlıydı.
Gerçek anlamda nefes almaya başladığım an. Beni yalnızlıktan kurtaran genç bilim üyesinin yaptığı kısa konuşma. Sonrası limana ayak basan insanlar. Akan zaman.
Binlerce insanı içime aldım. Limanıma adım attılar. Gecenin sessizliğini bozan konuşmalar duydum. Onları on yıl boyunca misafir edecektim. “Bir” dediklerini “iki” etmeyecektim. “Üç” dediklerine itiraz edemeyecektim. “Emir kulu” misali hizmet edecektim. Bilgi sistemi oluşturacaktım. Akıl fonksiyonu olacaktım. İlerleyen bilinci bulacaktım.  
Gecenin tatlı serinliğinde başladı. İlk giren gençlerin konuşmaları. Bilim üyeleri gemi ile limana yanaştı. Liman zeminine ulaştı. Giydikleri kıyafetlere baktılar. Kısa sürede 12 gruba ayrıldılar. Her grup zamanı gelince kendi gençleri için limanda beklemeye başladı. Günlerce süren karşılama yaşandı. Onlarca gemi içinden çıkan binlerce genç vardı. Burç dilimlerine dağıldılar. Odalara yerleştiler. Odalara ilk giren kızlar olmuştu. Kızlara eşlik eden ufacık bir robottu. (Uçabilen minik robot, oda hizmetinde.) Tüm robotlar kontrolüm altındaydı. Robotlar benim kollarım/ayaklarımdı. Bedenimin bir parçasıydı. Onların gözleriyle gördüm. Görüntüleri kaydettim. İçimde gizledim. Geleceğe sakladım. Kızların gülümseyen/tatlı yüzleri vardı. Önünde uçan minik robot, arkadan süzülen kızları odalarına ulaştıracaktı. Kızı odasına yerleştiren robot, uçar adımlarla limana geri dönecekti. Erkeği de odasına taşıyacaktı.
Burç diliminde heyecan. İfade edilemeyen mutluluklar. Seçilmiş olmanın verdiği tarif dışı anlamlar. Geldikleri ülkelerden ve diyarlardan onları izleyenler. İşte nefes alışın kısa bir tarifi. Sevenler arasında bulunmaya çalışan cansız biri miyim? Ne düşünüyorsun? İmkansız mı geldi anlatılanlar? Yoksa sadece hayal ürünü mü? Bu kadar çok soru sorulur mu? Kızma bana. Aldığım ilk nefesin heyecanıdır, anlatmak istediğim. Tutarsız oluşumu elbet bilirim. Anlamsız gelen kelimelerin sahipliğini üstlenmekten çekinmem. “Yapay Zeka” dedikleri yetenekle donatılmışım. Bunun tadını çıkarmak elimde.
Uzun lafın kısası... Kısalmış yaşamın geleceğe uzanması. Nasıl hayal ederseniz? İlk nefes alışımın sonunda, takip eden nefesler geldi. Hayata merhaba dedim. Binlerce insanın koruyucusu ve yuvası oldum. Onlar için çalıştım. Çabaladım. Sorunlarına çözüm aradım. Anlık isteklerine cevap bulmaya çalıştım. Nefes alışımda ve nefesi onlara verişimde, mutluluktan havalara uçtuğumu sandım. Denizle hava arasındaydım. Hem suyun serinliğini hem de havanın esintisini aldım içime.
Mutlulukla girdikleri odalarında, yeni gençlerin hislerini/görüntülerini kayda aldım. Geleceğe taşınan kayıtlar. Gençlerin torunları tarafından izlenebilecek ilk anlar. Tadına baktım. Binlerce gencin odalarda geçen ilk günlerini izleyen göz oldum. Yüzlerinde şekillenen mutluluğu izledim. Kalplerinde akan kanın beyne ulaşmasını izledim. Burada sayılması anlamsız gelecek tüm ayrıntıları gören oldum. İçlerinden hiçbirini diğerinden az sevemedim. Eşleri birbirine yakıştıran kurul üyelerinin seçimlerine hayran oldum. Uyumlu eşlerin gelecekte evlenme olasılıklarını hesaba aldım. Onların arasındaki ufak tartışmaları silmeye kalktım. Arabuluculuk yaptım, küs kaldıkları günlerde. Dertlerini anlatabilecekleri ve güvenilir bir arkadaş oldum. Aralarında esecek aşk rüzgarlarını, farklı alanlarda uzmanlık paylaşımlarını, hayata bakışlarını, proje içinde oluşlarını, anlamlı yaşamlarını, geleceğe taşıdım. Haber bekleyen torunlara taşıdım. Dün ile yarın arasında köprü oldum. Kimse fark edemedi, işin başındayken. Çok sonraları aynı genleri taşıyan ileri zaman insanlarına konu açıldı. Buradaki gençler ölümü tatmıştı. Birer geçmiş zaman insanı olmuşlardı.
İlk nefesi aldım. Tadı damağımda kaldı. Her günün sabahında, doğan güneşi izleyen gözlerimde, ilk nefesi andım. Odalara yerleşenlerin günlerini hatıramda tuttum. Birbirine sarılan gençlerin aklından geçiremedikleri sonu görecek kadar uzun ömre sahip olacaktım. Yüzyıllarca ayakta kalıp işin başında/sonunda kalanlar arasında iletişim köprüsü olacaktım. Gereksiz yere harcanmış zamanların yerine gerekli bilgi ile donatılmış gençlerin zamanlarını aldım.
Bilim üyelerinin kendilerine teslim edilmiş gençlerin arkasından umut dolu bakışlarını biliyorum. Onların unutma ihtimaline karşı önlemleri alandım. Her günün programını yapan, onların sahiplendiği gençlerle beraber üretecekleri değerleri izleyen olacaktım. Yaptım ve yapacaktım. İzleyecek ve sonradan izlenecektim. İlk nefesin sonrasında akıp giden zamanı kendime esir edecektim. Aquapol yaşamında canlı oluşumu kanıtlayacaktım. Kanıtladım da. Geleceğin insanları bildi.
Hayalinde canlandığım düş sahibini yapay aklımdan çıkaramayacaktım. Onun hayallerini gerçekle buluşturan maskeli süvarinin anlamlı bakışlarını hafızama alacaktım. On yıllık devirlerde gelip giden gençleri, bilim/kurul üyelerini aklımda tutacaktım. Onların çocuklarını/torunlarını yeri/zamanı gelince içime alacaktım. Sadece ilk nefes alışta bilinen gerçeklerin ötesine gidebilmiştim. Geleceğin olmuşlarını geçmişe kehanet olarak taşıyacak kadar şakacıydım. Yaptığım tahminlerin tutmasına şaşıran bilim üyelerini kahkahalara boğacaktım. Yapılmış deneyin ilk nefesinde olası sonuçlarını onlarla paylaşacaktım. Paylaştım mı? Paylaşacak mıyım? Tüm bunlar olupbitti bile. Hangi zamandasın, yazılanlarla ilgilenen! İşin aslına baktın mı? Aldığım ilk nefesin tadına baktın mı? Ne kadar güzel bir gündü. İlk nefesi aldığım günün hatırlanmasını istedim. Böylelikle her on yılda bir, aynı günde yeniden açıldım.
Zorlu yılın sonuna ulaştılar. Maskeli süvari oradaydı. Yeni biten aquapol hazırdı. Turanzacland açılmıştı. Dünya insanları izlemişti. Projenin açıklandığı ilk zamanlara göre ilgi fazlaydı. Seçilen 4800 genç sırayla içime alındı.
Kendimi size anlatmam gerekiyor. Gençlerin içime gece girişi. 200 kişilik eğitmen grubun içime yerleşmesi. Ben olmadan onlar olamayacaktı. Biraz kendimle övünmeliyim. Beni yaratan bilgi sahibi insanlar vardı. (Bu insanlar, “yaratıcı” sıfatını kabul etmediler.) Bilgi sahibi insanların verdiği şekil/zaman içinde kaldım. Verilen rolümü oynadım. Yüklendiğim görevi aldım. Dil programını kullandım. Davranışlarımı geliştirdim. Konuşan bir aquapol oldum. Siz, geçmiş zamanı yaşayan insanlar. Neredesiniz? Siz, gelecek zamana ulaşmış insanlar. Hissedecek misiniz? Tüm bunlar, tarih sayfalarında okunuyor. Geleceğin insanları tatlı gülümseme ile anımsıyor. Öyle olmadı mı?
Su yüzeyinin 50 metre kadar üzerine çıkabilen yükseklik. Dış/çember şeklindeki yerleşim. 4800 genç. 12 ayrı burcu temsilen yaşayacakları burç dilimleri. Yaşam alanlarını. 50 metreye ulaşan yükseklik. Bir o kadar derinliklerdeki uzantılar. Yeşil katlar. En üst katta bulunan eğlence bölümü. Ortak paylaşım. Ortak sorumluluk gereği. Burç diliminde görevler. Günün sadece 4 saatinde uyku. İç/çemberi oluşturan 12 eğitim/çalışma alanı. Üretimle geçen zaman. Geriye kalan saatler. Dolu dolu eğitim yaşamı. Hızlı değişim. İlerleyen fikirler. Gençlerin kültür alışverişi. Yaşama bakışta olgunluk.  
İç/çember alanı. 12 sitenin asıl sahibi eğitmen kadro. Günde 8 saati eğitim diliminde geçiriyorlar. Dış/çemberden gelen kendi burç gençlerini eğitirler. Fikir paylaşırlar. Gün içinde işleri var. Kalan saatlerde su altı alanlarda deney/proje üretiyorlar. Burada yeni buluşlar var. Yeni projelere imza var. Onları yeniliklere teşvik eden üst eğitmenler var. Üst eğitmenlerin yönetim anlayışı var. Bilgi alışverişi karşılıklı akıyor. 10 yılın sonunda, belki yüzyıllarca sürecek bilgi gelişimi sağlanıyor. Arada zaman kaybına neden olacak uğraşlar/çekişmeler yok. Uyumlu/istekli insanlar var. Gelişen düşünceler var. Gerçeği gören yaşam tarzı var. Wemb düzeni için gelişim var. Amaçlanan gelecek var.
 İç/çember siteleri, dış/çember sitelerine göre daha alçak görünüyor. 25 metrelik yüksekliğin nedeni var. Geriye kalan 75 metrelik pay, su altında. İlmi kullanım yeri. Üretim yeri. Aquapol merkezinde periyodik toplanmalar var. Eğitmenler arasında konuşmalar var. Pozitif amaçlı paylaşım var. Her eğitmen kendi uzmanlığına uygun çalışmalar yapar. Yaşamda amaçladıklarını tadıyorlar. Bilim ve öğrenme aşkını içimde tadıyorlar. 200 eğitmen içimde mutlu. İçime giren insanların hiçbiri pişman olmadı. Hepsi yıllarını doldurdu. Boşa geçirilen zamanları olmadı.
Merkezimde yaşayan üst eğitmen grup, aquapol geleceğini şekillendirmek için zaman planlanması yapıyor. 12 burç dilimine yönetimde destek oluyorlar. Sitelerde nefes alan gençlere, geliştirmek üzere fikirler/düşünceler sunuyorlar. Üst eğitmen denetiminde, her burç dilimi uzmanlık alanlarına uygun gelişim/üretim çabasındalar. Yaşamları dolu/anlamlı geçiyor. Beslenme ihtiyaçlarını, birlikte yaşadıkları gıda uzmanları sağlıyor. Deneyde kullandıkları besinler, aynı zamanda gıda ihtiyacını karşılıyor. Şehrin ihtiyaç duyduğu veya duyacağı tüm malzeme, ister madeni ister element olsun, dışarıdan sağlanıyor. Bunun bedelini, üretilen yeni tekniklerin geliri karşılıyor. Kendi kendine yetiyorlar. Fazlasını buluyorlar. Kendimle gurur duyuyorum. Gelecek için varım. Bunun için inşa edildiğim. Bana öğrettiler. Programladılar. İnsanca olamasam da minnettarım. Düşünen biriyim. Düşüncemi  insanla paylaşan biriyim. İnanmak elinizde.
2035 yılında özel bir günde açıldım. Gece yarısındaydım. “00:01” kalpleri heyecanla atan 200 eğitmen. Geminin, limanıma girmesi. Açılış töreni. Tören, canlı yayında. İzlemek isteyen yakınlar ekrana bakıyor. Uzakta olup bitenleri gözleyen gözler var. Anne/babalar. İnanmış bakışlar. İnandıklarına inanamayan inşa ekibi. Limana giren ilk gemi. Taşıdığı değerli insanlar. İnsanlığa değer katanlar. Tarihe imza atanlar. Farkında olanlar. İçimde yaşayanlar, geleceğin tarih kitaplarını okuyabilselerdi. Aquapol projesinin gelişimini görebilselerdi. Şanslı olduklarını biliyorlardı. Nesiller sonrası için değişim sunacaklardı. Yıllar sonrasında tarihe etkilerini göreceklerdi.
Donuk gözlerin içinden pınar boşaldı. Yerçekimine yenilip yüzünde aktı. Düş sahibi, hayalin gerçekliği karşısında ağlamaya başladı. Kendinden sonra gelen nesillere bıraktığı “düşleyin” sözünü hatırladı. Kim bilir sonra gelen nesil neler yapacaktı.
Gemi, limanın girişine ulaştığı. Limanda hareketli düzenek vardı. İniş platformu oluşturmak için gemiye yanaştı. İlk adımı atma şerefi, kurayla seçilmiş eğitmen gence verilmişti. Bu genç, 28 yaşındaydı. Kısa konuştu. Geminin liman/iniş platformu ile birleşen yerinde durdu. “Zamanı geldi. Bizi bekleyen gelecek için ilk adımımı atıyorum” dedi. “Gelecek, bizlerin adımları ile oluşacak” dedi. Gülümsedi.

4800 GENÇ

Önce gençlerin soyları ile ilgilendiler. Her soyun ve alt/soyların yetiştirdiği nitelikli gençler arandı. Sonra aranan özelliklere sahip olan şanslılar, Aquapol içine alındı. Oda eşleri ile aynı odada 10 yıl yaşayacaklardı. Önce bir arkadaş. Sonra belki evlilik. Aquapol içinde doğacak bebekler. Gelecek nesiller.
Umutla bağlanan planlar. Gerçeğe dönüşen hayaller. Hata payı önceden hesaplandı. Gençler arasında anlaşmazlık olursa alternatif plan hazırdı. Eşler arası çözülemeyen anlaşmazlık olursa alternatif eşler hazırdı. İki karşı cins arasında çözülemeyen sorunları için alternatif eşler hazırdı. Uyumsuzluğun telafisi için meslek değişim planı hazırdı.
Amaç belli. 12 konfed oluşumu için üst millet birleşmesi. Alt soyların kenetlenmesi. Wemb düzeni içinde Adem/Havva dönüşümü. Gelişim. Geleceğe ulaşmak. Ülkeler arası çekişmeyi bırakmak. Zaman kaybını önlemek. Birlikte hareket etmek. Ölüm sonrası için ortak şuur. “Allah için” yaşamak. İnsana faydalı olmak. Kötü düşünceyi önlemek. Üretim eksiğini bitirmek. Rekabet yerine işbirliği. İnsanlığın gelişimi. Ortak karar alma anlayışı.
Gençler 10 yıl eğitim alırlar. Uzmanlaşırlar. Bilgiden fazlasını alırlar. İnsan olmayı öğrenirler. Gizli güçlerini görürler. Bağlı oldukları alt soyları bir araya getirirler. Konfed çatısında birleşirler. Sonra “Wemb” birliği yaşarlar. Kardeş olurlar.
Düşlenen gelecek buydu. Soylar arası eşitlik. Zenginliğin tüm insanlığa eşit paylaşımı. Doğa ile barışmak. Sürekli gelişmek. Yenilikleri paylaşmak. Bilgi paylaştıkça artar. İyi niyeti düşünce yayılır. Negatif düşünmeye neden kalmaz. Bilinç seviyesi yükselir. Gençler birleşir. Tüm insanlık için çalışırlar. Konfedler arası bilgi paylaşımını teşvik ederler. Mutluluğu paylaşırlar. Bilgiyi mutlu etmek için verirler.
Seçilen gençler. Geldikleri yerler. Köy yerleşimleri. Korunmuş genetik yapı. Soyun temel özellikleri. Seçimde aile faktörü. Saf ve temiz yüz ifadesi. Yetim statüsü. 12 ana soya dağıtım. Ülke alanları. Nüfus yapısı. Denge şartı
Ülkeler. İçinde bulunan diğer soy grupları. Bağlı aile yapısı. Gençlerin kendi soy seçimi. Coğrafya kullanım prensibi. Aquapol içinde eşit temsil. Temsilde nüfus/coğrafya bağı. Gençler başvuruda soylarına ayrılır. Coğrafyadan önce ata milleti ön plandadır.
Seçici kurul genç seçiminde kurallara bağlı. İşin başında tespit edilen milletler/ülkeler var. Aynı soy altında toplanma prensibi var. 12 Konfed oluşumu için birleştirme var. Birleşmeyi kabul etmeyen milletin gençleri olabilir. Kendilerini bağımsız bir soy olarak görmek isteyebilirler. Aquapol projesi 12 Konfed için “Wembolog” eğitmek ister. Gençler, bağlandıkları Konfed çatısını sevmeli. Birleşmekten başka çare yok. Dünya bir sona doğru gidiyor. İnsanlar arası çekişmeler bitmeli. Bölündükçe bölünen insanlar bir araya gelmeli. Bunun için Aquapol kenetler. Konfed birliği oluşturmak ister. Soy birliği oluşturmak ister. Yüzyıllar geçer. Soylar arası çapraz evlilikler olur. Alt soylar erir. Üste birleşir. Uzak gelecek gelir. Wemb düzeni bile bitmiştir. Tek bir dil vardır. Tek bir soy görünür. İnsan soyu “Adem/Havva” gibi birleşir. Aquapol gençleri öğrenir. Alt soyun ölümü kaçınılmaz. 12 Konfed birliği “barış modu” getirir. Üretim kolaylığı getirir. Güvenlik kolaylığı getirir. Zemin savaşlarını bitirir.

                                                               BURÇ DİLİMİ         

Burç dilimi yönetimi gençlere bırakıldı. Her burç diliminde bir başkan vardı. Merkez, Aquapol yaşam kurallarını belirlerdi. Burç başkanı, kendi diliminde düzeni yönetirdi. Merkezde alınan kararlarda oybirliği var. Burç dilimlerinde özgür yaşam tarzı var. Kurallar pozitif. 10 yılın sonunda, 12 burç diliminde 12 ayrı yaşam tarzı oluşabilir. Eğitim kuralları ortak. Yaşam tarzı esnek. Zaman insanı etkiler. Merkez eğitmenleri gençleri inceler. Gelişimlerini gözler. Burç özellikleri bilinir. Yaşam tarzında değişim araştırma konusu olur. Evlenen çiftler aile yaşamında özgür olur.  
Her burç dilimi ayda bir kez toplanır. Burç başkanı konuşur. Her Konfed grubu ayda bir kez toplanır. Grup başkanı konuşur. Gelecek hakkında bilgi paylaşımı yaşanır. Ortak yaşam bilinci gelişir. Yaşamda yeni fikirler paylaşılır. “Wemb Düzeni” için 12 ayrı burç diliminden 12 kişilik “Öğrenci Yönetim Kurul” oluşur. 12 Konfed temsili yaşanır. 12 burç temsili yaşanır. Eğitmenler destek verir. Konfed bilinci gelişir. Wemb bilinci gelişir. Gelecek planlanır. Toplantılar, konuşmalar kayda alınır. Gelecek kuşaklara ders olur. Bilgi akışı sağlanır.
Burç dilimi, yükselen burca bağlanır. Ortak element esasına dayanır. Karar almak yerine paylaşım amaçlanır. Merkez yönetim kararlarını uygular. Yaşam tarzını belirler. Serbest yaşamı yönetirler. Aquapol yaşamında mutluluk aranır.
Uzmanlık grupları var. Aynı burç diliminde birleşirler. Üretimde birleşirler. Belli saatlerde toplanırlar. Bilimsel üretim amacı taşırlar. Tüm insanlık için çalışırlar. Farklı burç dilimlerinde, farklı uzmanlık grupları çok sayıda proje üretir. Başarılı deney yaşarlar. Somut dünyada pozitif gelişim için üretim modeli sunarlar. Üretilen değerler tüm insanlığa bağışlanır. Geleceğin kullanımına açılır. Bilgi ortak. Kötü kullanımı engellemek için “Kullanım Protokolü” hazırlanır. 12 Konfed sahası için eş bilgi desteği sağlanır. Fikir üretiminde grup çalışması sağlanır. Tek kişilik üretim zorluğu aşılır. Gençler birbirlerini tamamlar. Çok yönlü bakış yaşanır.
Eğlence grupları var. İnsanlara neşe veren çalışmalar var. Gençlerin eğlence planı gelişir. Yaşama tutunmada başarı sağlanır. Serbest saatlerin doğru kullanımı için plan yapılır. Gelişim yaşanır. Su sporları gelişir. Bahçe sporları gelişir. Rekabetin yerini işbirliği alır. Bir tarafı üzen galibiyet sevinci biter. Spor yapan herkes sevinir. Dans yoluyla beden gelişimi sağlanır. Tüm dünya dansları öğretilir. Gençler birbirine kültürlerini aktarır. Wembolog olan genç, mezun olduğunda tüm dansları bilir. Yemek kültürünü geliştirirler. Dans kültürü önemsenir. Beslenme sanatı gelişir. Hobi olarak dans uzmanlığı gelişir. Dileyen genç, uzmanlaştığı dans kolunda, diğer gençlere eğitim verir.
Yaşam odasında dinlenen gençler. Uzmanlık alanında çalışan gençler. Seçildiğine sevinen gençler. Boş zaman kavramını değiştirdiler. Zamanı doğru kullandılar. Esnek Aquapol yaşamında değişim sağladılar. Merkez eğitmenleri etkilediler. Yanlış yönetim kararlarını değiştirdiler. İletişimleri gelişti. Yüz hafızaları gelişti. Sessiz iletişim becerisi aldılar. Negatif yaşam tarzını bıraktılar. Kardeş davranış tarzını aldılar. Evlenenler aile yaşamına geçtiler. Gençler özel beceri geliştirdi. Tüm insanlığa örnek oldular. Eğitenleri davranışları ile eğittiler. İçlerinde gelişebilen kötü düşünceyi bitirdiler. Kötü düşünce bataklığını kuruttular. İçlerinde kayıp yaşanmasını önlediler. Birbirlerini kurtardılar. Umut oldular. Hata payını düşündüler. Böylece affedici oldular. “Enigma hatası” dediler. “Mükemmel bir sistem kuramazsın. Ama mükemmelliğe yaklaşabilirsin” dediler.
Gençlere harcanan zaman, tohum oldu. Tohum filiz verdi. Meyve verdi. Düşünce gücü arttı. Üretim gücü arttı. Mutlu insan sayısı arttı. Hayaller yaşandı.

12 KONFED DAĞILIMI

Aria
Buddhan
Sahami
German
Slavija
EuroPact
Afrocamp
MusliMalezya
İberica
Turan
Suobiryak
Siberica
(by HVA)

ÖRNEK ODA EŞLERİ

Burç Dilimi: Akrep/Kartal

Erkek Öğrenci: 19 yaşında
Uzmanlık: Giyim Wembolog
Alt Uzmanlık: “Giyim/Tasarım Mühendisliği”
Soy: Suobiryak
Alt Soy: Fin
Hobi: Uzay yaşamı

Kız Öğrenci: 16 yaşında
Uzmanlık: Tıp Wembolog
Alt Uzmanlık: “Beyin/Hafıza Doktorluğu”
Soy: Suobiryak
Alt Soy: Nenets
Hobi: Eğlence Robotu yapmak.