Taktik yaşandı. Tüktek. Tümters. Göründüğü gibi algılanmaz olup bitenler. Sevimsiz bakışlı olanların gözlerinde şaşkınlık yaşattık. Bir o yana bir bu yana kaydırıldılar. WembArmy yön değiştirdikçe savunmada. Süfyani alayları da yön aradılar. İlerledikçe soğukta kaldılar. Bataklık onları yutmaya başladı. Destek istediler. Destekleri de yolda kaldı. Yüzbinleri buldu kaybı. Komutanları bu işe şaştı. Sebepsiz yere kıyım yaptılar kendi içlerinde. Yaşadıkları ufak yenilgileri gözlerinde büyüttüler. Sorumlu gördüklerini diri diri gömdüler. Gömdüklerinin yakınlarına yalan söylediler. Tarikat ehli olanlar, süfyani içinde. Her tarikatın yolu ayrılmış. Yollarında şaşkınlar doluşmuş. Kuzeye çıktıkça mevzilerin oynaklığı ile oynandılar. Nereye saldıracaklarını bilmediler. Kıstırıldılar. Dağlardan korktular. Yamaçlara yanaşamadılar. Ayak bastıkları yer onları yutmaya başladığında yerleşkelere kaçtılar. Güneye sızan haberleri duyan yeni süfyaniler kuzeye çıkmaya istekli olmadı. Onlar orta sahayı ellerinde tutmakla yetinecek kadar korkaktı. Sadece Allah tan korkun. O nun huzuruna bir gün çıkacaksınız. O size değer verdi. Siz bak neler yaptınız. Süfyani oldunuz. Karşı durdunuz. Söz dinlemediniz, dinletmediniz. Tarikat oldunuz. Yönleriniz geriye doğru. Zaman cenderesinde sıkıştırdık sizi. Yaptıklarınızı seyrettirdik. Eninde sonunda cennete alınacak olanlar, kaybettiklerine pişman oldular. Şehit olmayı tatmadılar. Süfyani olmayı tattılar. Sağ kurtulanlar ve pişmanlığı yaşayanların dilekleri kabul edildi. Ama yazılı bir kural var! Düşman üniforması giyenlerin akibetini sadece O bilir. WembArmy içinde imanı olmayanlar okudukça imana geldi. Savaş ilerledikçe yaşananların önceden yazıldığını gördüler. Yazımla hanif olmayı kıyas ettiler. Ayetleri incelettiler. Logolara bakıp ağlayanlar oldu. Gönlü Allah’a kayanlar oldu. Sevildiklerini hisseti o imansız görünen gençler. İnsanlığın onuru için savaştıklarını zannettiler. Oysa onlar imansız görüntü çizdikleri halde Allah için savaşmışlardı bilmeden. Süfyanilerin Allahu Ekber deyişleri karşısında WembArmy nin imanlı hanifleri sadece HU dedi. Her nefes alışlarında bunu tekrar ettiler. Savaşın şiddetini yaşarken ölüm eşiğinden aşarken ve şehit olurken HU dediler. Allah ın Ekber oluşunu şehadet ile yaşadılar. Yaşamadan demenin sonuç getirmediğini kaybedenlere bakarak gördü şehitler. Renklerdeki değişimi gördü o şehitler. Mevzi kaydıkça görüntü de kaydı, renkler değişti. Tek bir renkten doğan alt renkler birleşti. Beyaz rengi bilsin ki kendisi sadece bu evrenin ana rengi. Sen tek değilsin.
Sevimsizleri Yandan Vurma
Beyaz giyinmiş süfyaniler yerleşkelere sıkıştılar. Zorla sığınaklarından çıkan kimi alayları ileriye atıldı. Kuzeye yöneldiler. Kuzeydoğuya gitmeye korktular. Orada çok kayıp verdiklerini gördüler. Süfyaniler saf tutamadı. Onlar yuvarlandılar. Düşman bildikleri WembArmy alaylarına yuvarlanarak saldıracaklardı. Oysa S.A.F. alayları onları saf tutarak karşıladı. Her bir S.A.F. askeri on süfyani askerine bedeldi vuruşmada. Yandan yandan akan bölüklerin süfyanileri kenardan incelttiğini görmediniz mi? Savaşın başında rahat ilerleyen düşman, kuzeye yaklaştıkça korkuyu aldı eline. Elleri tetikte. Vuruşları duyarsız. Hedeflerine bakamadılar vuruluruz diye. Birdy korkusu ile sindiler. Ellerindeki silahlar işe yaramadı. WembArmy önce ilerleyişlerini yavaşlattı. 10.000 kişilik süfyani alayını yanlardan vura vura incelttiler. Sayısı 5.000 nin altına inen süyfani alayları otomatik olarak geriye çekilirdi. Bunu bilen süfyani komutanlar bu azalmaya da göz yumdular anlamsızca. Kendi gençlerinin ölümünü izledi kimi orta merkezli komutanlar. Böylece geriye dönecekler ve kuzeyin ölümlü vadilerinden çıkmış olacaklardı.