Pages

20120706

Kuşatma Altında Yaşam Savaşı

Esti geçti süfyani alayları. Bilekleri bükemediklerinde kuşatmaya yeltendiler. Dağ yamaçlarını sevmez o sevimsizler. Düzlüklerde dolandılar. Yamaçların ağızlarını tuttular. Allah diyenler hata da edebilir. Yanlış saf tutanlar kadar doğru safın yanlış yerinde duranlar da bulundu. Kuşatılanlar sağ kalmayı düşünmedi. Sağ bırakmadan ölümüne savaş isteği. Oysa bu istenmiyordu. İnsan yaşamı önemli. Boş yere can verişlerden uzak durmalı. Acı peşini bırakmaz. Acıyı yaşarlar, kuşatıldıklarında. Gıdadan yana sorunları yok. Özgür değiller artık. Gelen destek bile onların yüzünü güldürmedi. Anlamsızlaştılar. Vazgeçmediler de inatla. Ama söz de dinlemediler. Mehdi onlara yol buldu. Onlar yolun ağzına kadar gelip geri döndüler. Çelişkide kaldılar. Sözlerinde durmadılar.

Kuşatmayı Yaranlar

Kuşatılıp da yenilgiyi tadanlar oldu. Toplu olarak esir düşenler oldu. Esirliklerini holovizyonlarda seyrettiler. Acı dolu işkencelere gittiler. Bunu gören ardıllar kuşatmayı yarmaya çabaladı. Bocaladı. Çoğu başaramadı. Mesafe uzundu. Yer altı kapakları kilitlenmişti. Hava kirlenmişti. Karadan adımları attılar, yardılar. İlerleyebilenler kayıp vere vere kuzeye ulaştılar. Sağ kalanların umutları tükenmişti. Yaşadıkları pişmanlık söz dinlemeyişlerinde kaldı. Mehdi onlara yol bulmuştu da onlar yola bakmamışlardı bile. Keşke dediler. Kuşatmayı yarmak yerine sağlam çivileri tutunup savunsaydık yurdu. Hatayı hata takip etti. Onlara kimse kuşatmayı içten yarın demedi. Toroslarda yarma hareketi felaketti. Batı Kafkaslarda kuzeye yakın oldukları zannı ile çıkanlar oldu. Onlarda ikiye bölündüler. Çok iyi korunaklı çivilere yapışanlar savaşın sonuna kadar ağır kayıpla tutundular. Süfyanileri de peşlerinde tuttular.

Kuşatanları Kuşatanlar

Kuzeye azıcık yaklaştılar. Şımardılar. Süfyaniler bunu yaptı. Şehirlere girip katlettiler masumları. Yaşamlarına son verdikleri çocuklar vardı. Acımadılar. İnandıklarına Hanifler inanmıyordu. Allah dediklerine dayanarak yağmaladılar. Hak iddiası ile kadınlara el koydular. Söz dinlemeyenlerin başına bunlar geldi. Mehdi onlara yol bulmuştu. O yola çıkmaya güç bulamadılar. Onlar yerleşkelere yapıştılar. Bize bir şey olmaz dediler. Gelen düşmanı iyi bildiler. Zalimler zalimliklerini sonra gösterdi. İlk dalgada yumuşak yüzleri ile sırıtanlar ikinci dalgada merhameti sildiler. Sahamiler içindeki süfyani kadınlar düşen şehirlere akın etti. Ahlak emsali kesildiler de insanları kestiler. Kalanlara eziyet sürdü. Sonra eziyeti yaşatanların bulunduğu yerleşkeleri kuşattık. Kuzeyde kaybedilen alanların bir kısmı geri kazanıldığında süfyanilerin maske altındaki niyetleri izlenir oldu. Kuşattıkları şehirlerde elde edilen ganimetleri geriye akıtmışlar. Varacakları cehennem çukurlarını görmediler mi? Onları Allah ayetlerinde uyarmamış mıydı? Onları çepecevre kuşattık. Dilleri dışarı çıktı. Zafere emindiler. Ama kaybettiler. Acımadık. Elinde silah tutmuş tüm süfyani askerleri ölümü tattı. Kuşattıkları masumlara neler yaptıklarını ancak mahşerde anlayacaklardı. Kuşatanları kuşattık. Zamanı aştık. Karmaşayı tattık. Güç zamana yenildi. Güçlü görünenler sayılarına güvenenler kıyım kıyım inceldiler.  

Yeraltına İniş

Doğuda akan rüzgarın kokusu şehirlere yaklaştı. Haniflerden panik yaşayanlar çıktı. Teslim olmaya yeltenenler güneye yöneldiler. Kuzeye akış ise yeraltından planlandı. Savaşın kokusu gelmişken amazonların sözlerini dinleyen aileler kurtuldular. Sivillerin gecikmeli tavır alışları yüzünden ağacın dalları kırıldı. Kuzeydoğunun değerini ancak saf olanlar bilir. Yeraltına inen wembarmy üniformalıların peşinden üşüşen süfyani alayları kıskıvrak oldular. Yenilgiyi aşağıda tattılar ve sonra dışarıya atıldılar. Onlara sadece kara yüzeyi bırakıldı geçici zafer çığlıklarını atmaları için. Yeraltına inmeyi red eden siviller ve kısmi ordu artıkları katliama uğradı bu yüzden. Mehdi onlara yol bulmuştu. Yolu beğenmediler.