Ortak kullanım alanında,
Meyveleri devşirilebilen,
Gerçek ağaçların olduğu ortam
Cennet bahçesi anlatımı,
Yeşil renk vurgusu,
Düşünce hızı ile şekil değiştiren görüntüler,
Yapay bahçelerde dolanan irade sahibi öngençler…
Walhalla da nehirler var.
Aqua renginde yapay deniz sahilleri var.
Bahçe toprağı hışır diye ses çıkarıyor, basınca.
Yumuşak.
Amazon ormanlarından bir kesit! Oraya alınmamış birinin hayal etmesi mümkün mü? Bahçe olur da, bahçede yaşayan evcil hayvanlar olmaz mı? Kuşlar uçmaz mı? Orman kokusu olmaz mı? Amazonların olduğu yerde ormanı da olur…
Eğitimdeki gençlerin aralarda soluklandığı güzellikler mekanı… Gölgeler altında mutluluğa kavuşma yeri… Romantik anların yaşandığı, eşlerin birbirine özgürce baktığı bahçe…
Müziğin sesini alırsın. İçinde ritmi yakalar. Yedi nota arasında gizlenmiş bir melodi. Kutsanmış sözlerle irkilirsin. Ezgiler tanıdık gelir. Yapay bahçenin, dünyadaki benzerlerine üstünlüğü var. Perde açılmadıkça güneş ışığını göremez. Dört bir yanı kapalıdır. Seslenir sana. Sadece senin kulağına erişen, sana özel bir müzik yayını yapılır. O bahçede dans edenleri görürsün. Elleri havadadır. Ritme uygun adım atarlar. Meyveler tadılır. Portakalların, bahçe içinde kokusu yayılır. İçi portakal çiçeği, gördün mü? Turunç bahçeleri! Kendi özel kokusunu yayar. Onlar özenle yetiştirilir. Sarı giysileri ile işin uzmanları, bahçeleri canlı tutar. Zorlu görevi bitmiş bir pilot, içeride, huzurdadır. Gözlerine, kulaklarına ve burnuna hizmet edilir. Ağzında yayılan tadı nasıl anlatalım? Yutkunduğunuzda, yaşadığınız bu ana minnet duymaktasınız. İnancınız ne olursa olsun, WalHalla bahçelerinin güzelliğini inkar edemezsiniz. Bu nimeti bir kenara atamazsınız. İnancı olmayan bir insanın yararlanma hakkını kısıtlayamazsınız. Bir gün cennetten mahrum kaldığında hatırlaması istenecek. Bahçeler, provada. İzdüşümü. Düşündükçe coşarsın.
Han/HanIM, WalKüre/German veya Omnist olman neyi değiştirir. Bahçe nimeti ortak kullanımda. Yapay yerçekiminde gerçek adımlarla dolaşırsın. Görevi biten bir insanın emeklilik yıllarında, evlatlarına heyecanla anlatacağı en güzel mekan burasıdır. Yeşilin tonlarında ağaçlar ve arasından akan dereler, su içinde yüzen balıklar. Dere yatağında ışıl ışıl canlı mercanlar. Dar alanda uçuşan renkli kuşlar. Doğal orman hayvanları (WalHalla bünyesinin kaldırabileceği kadarı) var. Bahçedeki bütün canlılar (bitkiler de dahil) gelişmiş özelliği ile ziyaretçileri tanırlar. Sevilmek için yaklaşırlar.
(Bahçede gezen köperler, fareler, kediler, minik domuzlar, maymunlar, aslan bile zararsız, dost canlısı. Sevilmek için sıraya girenler var. Çok komik J Köpeğe yapacağı hareketi gösteren bayan aynını taklit eden köpeğe craker veriyor. Elinde fülütle arkasına tüm hayvanları sıralamış 21 yaşında bir genç çocuk var. Eğlenerek yürüyor. Gülmemek elde değil bu mekanda. Sevmemek de. Hayran olmamak da. Son. Exit.)
İşi bilen bahçe gezgini, ağaç yapraklarını yersiz koparmaz, meyveleri gereksiz yere tüketmez, hayvanları üzecek fiillerde bulunmaz, temiz suları kirletmez. Ayakkabıların altında toz bulunmaz. Çamurla dışarı çıkılmaz. Toprak, dünyadan getirilmiştir. Ağaç tohumları, Amazon ormanlarına aittir. (En tepede bir zeki maymuncuk) Hayvanları, evcil hali, kendini sevdirir. Ağaçları, meyvesi, tadını ziyaretçisine sunar. Derede yüzen balıklar, damaklarda güzel tat bırakırlar, canlarını feda edip bedenleri sunarlar. (Balıkları, hayvanların/bitkilerin gözü önünde avlamak WalHalla’ha yakışmaz! Onlar canlı olarak, korkutulmadan, aşağıdan başka bir havuza alınır.) Zaten WalHalla’hın kendine gıda yönüyle yetmesi için tarlaları bulunur. Gıda uzmanları, emrindeki robotlar bunun için çalışır.
Bahçeler huzur ve mutluluk kaynağı olması için, içinde şüphe duyanları arındırmak için, kısa süreli gerginlik (meslek kaynaklı) yaşandığında sakinleştirmek için, dünya özlemini gidermek için kullanılır. Sayamadığım başka amaçları da vardır. Dört mevsim yaşanır. Amacı dünya özlemini dindirmektir. Her mevsimin en tatlı yönü sunulur, misafirine. Yaz sıcağı gölgelidir, bunaltmaz. Kış soğuğu kar yağışı ile yumuşatılmıştır, üşütmez. Güz yılgınlığı yaşanmaz. Bahar havasında, tazeliğinde, gürlüğünde, temizliğinde.
Bahçenin sınır duvarları var. Bu duvarlarda şölen var. İzlemeye doyamazsınız; Akan şelale suları, okyanus dalgaları, dalgalar arasından çıkan balinalar, yunus balıklarının gösterileri, kocaman kaplumbağaların kıyaya çıkışı, sörf yapanlar, deniz altında yüzen dalgıçlar, hızlı hareket eden balık sürüleri, denizde yüzenler, güneşlenenler, karlı dağ zirveleri, yamaçlarında yürüyen insanlar, karla örtülü ormanlar, beslenen bir tavşan, sürüsüyle gezinen bir kurt, meleşen koyunlar, dağ evlerinden yaşam kesintileri ve daha neler neler… Saymaya kalkarsam bitiremem. Düşüncenize uygun, işaretinizle değişen görüntüler. Holovizyonun değişik sürümleri. Bahçenin amacı; mutlu etmek, huzur vermek. Ömrünüzden fedakarlığınız karşılığı bu güzelliklerde yaşatılırsınız. Dünyalı, kolonili olanlar da böyle yapay bahçelere sahip olabilirler. Ancak siz, WalHalla ayrıcalığını yaşarsınız. En yeni teknoloji burada denenir. Yemeğin tadına ilk siz bakarsınız.
Bahçeler, Kapının hemen ardında yeri geniş tutulmuş silolardan sonra gelir. Dıştan içe doğru baktığımızda ulaşması kolay yerdedir. Köşkünüzden çıktığınızda kapı komşunuz olur. Çalışma alanından çıkmış birinin rahatlaması için birkaç dakika burada yürümesi yeterlidir. Daha ne istiyorsunuz? Uzayda karanlıkta kalmaktan sizi kurtaran, geçmiş zaman insanları ömürlerini bunun için tüketmedi mi? Minnet duymak daha iyi. Sevmek daha iyi. Sevdirmek daha iyi. Yaşattığınız “Cennet Bahçeleri” olarak geçiyor. “WalHalla” adı boşuna değil. Karınca yuvaları bile var. Üstelik hiçbirini ezemiyorsunuz. Gerçek bal arıları var. Bal peteklerinden aldığınız lezzet gerçek! WalHalla’hda tembellik yok! Çalışkanların yeri. Bahçeler, hak edenlere ait…
WalHalla içine ilk girişlerinden sonra öngençlerin ilk gittikleri yer burası. WalTin’de anlatılan, görüntüsünü izledikleri bu bahçelere özlem duymaları tuhaf karşılanmamalı. İlk gün onlar, serbest bırakılır. Bahçelerde saatlerce dolaşırlar. Oniki dilimli yüzeyin bütünleştiği alt kademe burasıdır. Tüm bahçeler birleşir. Arada sınır bırakılmaz. Bahçelerde karışırlar. İnsanlığın ortak malıdır. Tüm KonFed öngençleri, kardeşliğin tadını burada çıkarır. Şakalaşırlar. Kimi dereye girer, suyla oynar. Kimi ağaca çıkar, zevk için. Kimi evcil görünen hayvanlarla oynar. Toprağa hasret olanlar, çamura bulanırlar. Dilendiği an kartopu ile oynama şansı tanınır, bahçenin bir köşesinde. Bu bahçelerde dört mevsim yaşatılır. Kutup bölgelerine doğru yüründükçe hava soğutulur, kar yağdırılır. İklime uygun yüzey örtüsü bulundurulur. Mesela öyle bir zeytin ağacı (Hurma cinsi) vardır ki… Dallarından kopardığınız zeytini yiyebilirsiniz. Ağaçlar, ortama uygun şekli ile canlanır. Devasa boyutlara ulaşıp, meyvesini saklamaz. Dalları aşağı dönüktür. Hatta kimi ağaçların kökleri yukarıda! Ah görebilseydiniz… Anlardınız.