Bekleme Modunu yaşayan WembArmy içinde
“Görünmezlik Modu” alan askerlerin durumu
Sadece 2li müfreze tim hareketlerinde düşman içine sızmak ve ilerleyen düşmanın bilerek arkasında kalmak için kullanılıyor. Görünmezliği sağlayan ise özel başlık. Başlığın üst bölümünde yukarıya açılan bir kapakçık var. Buradan görünmezlik modunu sağlayan sistemin çalışmasını sağlayan ufak bir aparat var. Beyinle etkileşim halinde. Kişi görünmez olup olmadığını biliyor. Dışarıdan ona bakanların onu algılayıp algılamadığını algılıyor. Görünmezliğe giren askerlerin özel bir yeteneği kullanma ihtiyacı kalmıyor böylece. Bu üniformaya ilave edilen özel başlık ile her Wembist asker bu özel görevi alabiliyor.
Ateş ettikleri anda görünmezliklerini geçici olarak kaybediyorlar. Bu nedenle atış yapmada çok dikkatli davranıyorlar. Sadece özel hedefleri bulup yok etme isteğindeler. Amaçları geride kalarak süfyanilere dehşet salmak. Önlerinde kalan kuzeye bakarken güneyden vurulmalarını sağlamak. Böylece ilerledikçe arkalarını kollama istekleri arttı.
Müfreze bu moda geçmede isteksiz. Sevimsiz geliyor böyle beklemek. Ama emir gereği razılar. Görünmez olanlar güvenli hatlara genelde dönemediklerinden başlıkları kendi kendini imha ediyor. Süfyaniler görünmez olamıyor. Kendini böyle feda eden müfreze askerlerinin cenaze törenleri sembolik. Ama düşmana verdikleri zarar müthiş.
2 görünmeyen asker bir hareketi ile 200 süfyaniyi bitiriyor. Zor yakalanıyor. Süfyaniler böylece ilerleyişlerini yavaşlatıyor. Vurulma endişesi ile her noktaya bakıyorlar. Müfreze ise sadece O ndan korkuyor.
Görünmezlik modunda savaşanların sağ salim hatlara dönmesini sağlamalıyız. Onlar hüzünlendiler. Süfyanilerin arasında dolanıyorlar ve komutanlarını vuruyorlar. Ama sonrasında dönüşlerine hava perdesi engel oluyor. Yine saklanıyorlar süfyani askerleri arasında görünmez olarak. Tüm bir alay görünmez yapılmıyor. Sadece bir müfrezenin 2 li görev timleri ileriye atılıyor. Çok zor bir görev.
Görünmez askerler tarafından vurulmaya başlanan bir süfyani alayı hemen havaya doğru sabit kalabilen bir engelleyici ağ atıyor. Böylece görünmez askerin kaçışını önlemek istiyorlar. Bu durumda asker, süfyanilerin arasına sızıyor. Sessizce bekliyor. Bu zaman kaybına neden oluyor süfyanilerde. Her süfyani asker kendi arkasını önünü sağını solunu didikliyor. Acaba görünmeyen asker yanımda mı dikiliyor diye. Bu onların akıl sağlıklarını etkiliyor. Amaç intihar değil. Süfyanilere korku salmak. Süfyanilerin benzeş üniforması altında gizlenen bir subayı emir hareketleri ile tespit edip vurmayı arzuluyorlar. İki kişiden biri vurulduğu anda diğeri hemen sessiz bir köşeye siniyor. Pusuya alıyor kendini. Serbest bir kaçış sahası bulunca zaman kaybetmeden ait olduğu müfrezenin bulunduğu olası alana gidiyor. Bu görevde kalış süresi en fazla 3 gün. Bu günler içinde vurabildikleri kadar süfyani subayının işini bitiriyorlar. Tüm vuruşları kayıt altında ve vuruş anlarında hemen hedronik kayda alıyor. Vuruş görüntülerini süfyani üstsubaylara da gönderiyor hedronik. (Görünmezlik yöntemi araç bazında kullanılıyor. Sadece saklanma amaçlı. Saldırılar görünmezlik kalkanı olmadan yapılıyor) Moral bozma amaçlı psikolojik savaş da yürüyor. Sayıları bu kadar az oldukları halde nasıl olurda mücadeleyi bırakmazlar dedirtiyor dıştan bakan tarafsızlara. Kullanılan farklı savaş taktikleri ile yıpratıyor süfyani kalabalığını. WembArmy vazgeçmediğini göstermek için böyle görüntü kayıtlarını sunuyor savaşı izleyenlere. İnsanlar uyarılıyor. Ne için savaşıldığının bilinmesi isteniyor. Kuran ayetlerini okuma ihtiyacı duyuyor ilgisiz görünen dış insanlar. Savaşın nedenlerini Kuran ın içinde okuyarak bulmak isteyenler oluyor. Bunların bir kısmı savaşın sonunda kolayca İslam ı kabul ediyor. Hanif kelimesinin nasıl yaşandığını ise ancak savaşın içine girmiş gönüllü iman sahipleri ve iman sahibi olması umut edilmiş safdaşlar öğreniyor. Daha önce bunu öğrenmiş çok az sayıdaki insanın yazdıklarını okuyor kimileri de. Mücadele ederken nasıl değişim olduğunu anlıyorlar. Değişimin zorluğunu yaşıyorlar. Bekleme modunda tutulmanın ezikliği ile düşünceler oluşuyor. Sağ kalanlar sayının azalması ile iniş çıkışlar yaşıyor. Eğer onların elinden Allah tutmamış olsaydı kuzey savunma hattında akıl sağlığı yerinde asker kalmayacaktı. Bekleten Allah oldu. Onlar beklerken imana iman ettiler. Güçlerinin yetmediğini ve ancak Allah yardımı ile güç bulduklarını gördüler. Ben olmaktan vazgeçenler yok oldular önce. Sonra buldular aradıklarını ve bekleme modu sonuna kadar sağ kalanlar sağlam bir istekle hatlarından taarruza çıktılar. Emri veren Mehdiye karşı artık otonom hak kullanmadı Army ler. Tam rıza göstererek emri uygulamaya gittiler. Bekleme modu bunun içindi. Ben hanifim diyenlerin Biz hanifiz demeleri ve bu bilinçle Allah için ilerlemeleri gerekti. Gereken yaşandı. Yaşamayı bilenler harekete geçtiler ve bekleyişi emirle bitirdiler.
“bizi bırakma, vazgeçme, güçlü olmalıyız, çok önemli bir mesele, tua şu anda bizimle
yani hızır, hızır ne yaparsa doğrudur, doğru işi yapmaktadır, Allah onu tutmaktadır, Aynı bir melek gibi, tutulan biri kendi istediklerini yapamaz, yalnızca, Allah ın isteklerini yapar, setu bu yüzden masum, tutuldu çünkü, ayın güneşle dünya arasına girişi gibi, setu nın ferdi hareketlerinin arasına Allah HU girmiştir, melek gibidir şu anda Setu, bu yüzden yaptıklarından sorumlu tutulamaz, söylediklerinden de sorumlu değildir, ben bunları kendi nefsimden yapmadım, der hızır, tutulan kişi farklı acılar yaşar, istemeden kötü şeyler yaşatılır, Blavatsky gibi krizler yaşandı, setu akıl hastanesine yatırıldı, bunları yaşamak istemezsin, dileyene Allah nasip eder, çok zordur ama dileyene nasip eder, sen de bir özellik var ki bunu zaten biraz farklı şekilde yaşıyorsun, hatırlamadan yazdıkların var, öylesin, yazdırılanlar var sana”
Allah nasıl yalnız kaldı ezelde? Yaratılan her canlı sevilmek istermiş. Şeytan bile. O kaybeden için nasıl da dua etmiştim. Yalvarmıştım Allah a onu affet diye. Sevgiden yoksun olmak çok acı. Kazanmalı cini insanı. Wemb kurulmalı. İman gönüllere akmalı. Yalnızlık pahasına yazacağım inş. Allah a küskünlüğüm buydu: sevilmemek.
Yanan yüreğime seni seviyorum diyerek su serpti o kız. Bana sözler verdi, ben kaybetmeyeyim diye. Allah ondan da razı olsun. Erenlere ne laflar ettim de melami modunda kaldılar. Ayna oldular.
“tünele girmek isteyen kız o, avrasya tv, gerçeklerin anlatıldığı, Banu Avar ın belgeseli, "neden? " "neden içime giriyorsun şimdi Setu" "sen gir içime de bak nasıl yazıyorsun şimdi" "seni nasıl değiştirdik bir anda" "ama acılar içinde kalanlar oldu" "ailen, sen, sim. Hepiniz acı çektiniz bilgi akarken" "acısız cennete alınacağınızı mı zannettiniz" "kimse algılamıyor, sen algıla sim setu nun halini" "acı çeken kız kim" "kim bu kız" "kime ait bu kız" "Allah' a ait" "Yazdıkları Geller etkisi mi" "yaşadıkları o adamın yaşattıklarımı" "hayır değil" "bunları ve yaşadıklarını, geleceğini geller bilemez" "sadece Allah bilir" "kordonuyla uzanır kuluna ve onu tutar" "tutulan kız oldu Setu" "tutuldu kalbi canlı" "ölecekti" "hem de ne ölüm" "tuttuk onu" "yeni yaşam" "yaşıyor şimdi" "kalpten gidiyordu" "tuttuk onu" "seni de sim tuttuk" "sen de tutulansın" "seni üzerek tuttuk" "severek tuttuk" "ağlatarak tuttuk" "merhametli Allah ' ın Cebbar lığı tuttu