Pages

20120713

EK

BİLGİ
HANS VON AIBERG der ki

Kiriş(Sedd)in iki ucu iki zaman ucudur (Karneyn). Ve bu iki zaman sahibi olanlardan ilki Zül+Karneyn'dir. En büyük ayrıcalığı almıştır. Çünkü, zamanda yolculuğu yaparken, Jana gibi geçmişe gelerek küçülmüş yeniden doğmuş değildir. Şi'ra yıldızının İKİZİ olan ve ideal (dönen, elektrik yüklü, halka biçiminde tekilliği olan, ergosfer ve kronosferi DENETLENEBİLEN) bir karadelik aracılığıyla, zamanda geriye gitmeyi “Filmi ters oynatarak”, yani bebekleşip doğarak değil; Kendini taşıyarak, kendini OLDUĞU gibi kendi yaşında ve yanında teknik malzemesiyle birlikte zamanda geriye “NAKLET”miştir. Bu mekanizma için uygun bir karadelik tekilliğinin (Allahlaw bunun öteki ucudur) girişinde ve çıkışında oluşan birer CORN HOLE şansını Allah o günler için hazır tutmuştur. (Allah'tan nimettir, çünkü Şi'ra nın, yani Necm suresindeki ayetlerin 7 anlamında bunlar gizlidir).
Örneğin, “Necm-1” Tarık anlamından başka; “KOLLAPSAR yıldıza and ederek başlamaktadır. Karadeliğe ÇÖKEN yıldızdır bu... Şi'ra yıldızının ikizidir bu... ÇÖKMÜŞTÜR. Orada bir Karn (Corn, boynuz biçiminde bir tekillik oluşmuştur) ve elbette bir de çıkışı vardır. Aradaki mesafe ne kadar uzak olursa olsun, iki KARN'ı (Double corns) birbirine BOĞAZLAŞARAK (Berzahlaşarak) birbirine bağlamaktadır.
Şöyle düşünün: Dünya yöresinde WEMB için Walhalla var. Walhalla denen uydu megapolis/makropol ve aynı zamanda ORTAK (Common = Birleşik) dünya BAŞKENTi, bir Mini Akdelik (Quasar) ve ona ardından bitişik olan collapsar ŞANSINI elde eder. (Allah'tan bir rahmetttir, rastlantı değildir). Öyleyse bu KARN'dan yani girdap/vortex biçimindeki Corn'dan girerek, karşı karadelik girdabından çıkarsınız. Orası Şi'ra'nın karadelik biçiminde çoktan çökmüş (Vakıa-76'daki en büyük yemin bu çöken yıldız yeridir) ve CORN HOLE olmuş çıkış ucudur.
Oraya çıkan kişi ne yapar? Mecburen EN YAKIN GÜNEŞ'e yönelir-ki Şi'ra'dır adı... O Güneş'in gezegenleri vardır ki, ikisi BİZİM GÜNEŞ SİSTEMİNİN (Solar system) İKİ GEZEGENİ'dir. Kayıp İKİ GEZEGEN, yani Pluton'dan ötedeki ve Tietz-Bode dizgesine uygun iki gezegen, Güneş'in karadelik biçiminde sönmüş meşhur ORTAĞI'nın oluşturduğu “CORN / Karn'dır. Walhalla bu sırrı yakalaMIŞtır. O CORN'dan içeri giren, bu kez karşıdaki (ki bitişik, fakat aradaki mesafe 83 yıldır, ama BİR ANDA oraya çıkarsınız). Şi'ra Akdeliğinden dışarı fırlar.
Pekiyi Şira'dan dönmek isterseniz? O zaman Şi'ra'nın ikizinin oluşturduğu karadelik CORN HOLE'undan girer, Güneş'in çöken ikizinin bulunduğu karadelik CORN HOLE'undan Güneş sistemine girersiniz. Yani bir trafik var ki, gidiş ve geliş otoyolları ayrıdır. Walhalla işte bu Express yolun “BİLET GİŞESİ” gibi bir ileri karakolunda bulunmaktadır. Buradan (Walhalla) giren karşıdan (Allahlaw) çıkar ve çok kısa bir anda bin aylık bir yol kateder. Ötede iki gezegenimiz bulunmaktadır. Bu iki gezegenimiz “Mahvedilmemiş” yani CORN HOLE'dan geçerek öteki tarafta var oldurulmuşlardır. (Allah'ın özel seçimi). Bir anlamda “Güneş sistemimiz ışık hızına yakın bir hız ile 83 yıllık bir güzergaha yayılmış, uzatılmıştır” diyebiliriz. O iki gezegenin adları var: Tabii kod adları var. Ama benden ŞİMDİ yazmam isteniyor. O yüzden kodluyorum:
1. Sahel yıldızı (Süheyl olarak da biliniyor). Anlamı Sahra gibi (Sahara = Çöl, Sahel = Onun sahili, yani subtropik step iklimi benzeri). Sahel'de Bitki yetiştirilebilir, Buğday = Sümbül özellikle... Sümbüle = Başak burcunun yönetmen yıldızıdır (Cifir'deki Burç anlamında).
2. Diğer gezegen ise hasar görmüştür. Adı Mahvedilmiş Ay anlamında Mavikam'dır, Mizan (Terazi) da deniyor. Yusuf suresindeki “Güneşi, Ayı ve 12 yıldızı bana secde ederken RÜYAMDA gördüm” sırrının parçalarıdır bunlar... Öteki Güneş, Öteki Ay (Allahlaw) 9 bizim gezegen, onuncu bizim mahvedilmiş ay'ımız olan “Asteroid kuşağı”... (Ki önceden gezegendi. Sistemi güneşin ikizi ve Şira'nın ikizi olan iki çökmüş karadeliğin boğazlaştığı Karneyn köprüsü oluşurken, Şi'ra'nın MAHV adlı karadelik biçiminde çöken ikizinin ilk CORN'u bizim Mars ile Jüpiter arasında kalan gezegeni parçalamıştır. Orada bin kadar büyük asteroid vardır.
Aynı olgu MARS ve JÜPİTER'i de etkilemiştir elbette (komşuda pişer bize de düşer). Mars kanalları o sürtüşmenin imzasıdır. Jüpiter'in gözü (Yafes) ise Venüs gezegeni biçiminde bir nova ile fırlamıştır ve dünya ile merkür arasına girmiştir. Dünyada TUFAN koparken, Merkür'ü de iyice Güneş'e itmiştir ve öyle ki Merkür, çevresinde dönemez olmuştur ve kül haline gelmiştir. (Utarid Kamerinin Mahvı. Velikowski'nin yazdıklarına itibar ediniz, çünkü O bir Zaman gezmenidir. Ben Velikowski'nin atladığı yerleri yazıyorum).
Öteki (Şi'ra'nın Mahv edilen ikizi olan karadelik tekilliği) diğer kalan gezegenleri etkilemiştir: Titus sayısına bağlı bu sistem bozulunca, Uranüs'ün ekseni 90 açı derecesi dönmüştür. En dış gezegen Pluton ile Neptün'ün yörüngeleri birbiri içinde kalmıştır. Bu yüzden bazen Pluton, bazen Neptün EN UZAK gezegen olurlar nöbetleşe...
Ama asıl MAHV şudur: Ötesindeki iki gezegeni (Sahel ve Mizan) Şi'ra'nın ortağı karadelik “NAKLETMİŞ”tir. Mizan bizim Asteroid kuşağı gibi dağılırken, Sahel de (Sahil, kıyı, Sahra kıyısı) YERLEŞİME çok uygun olmuştur. Çünkü Şi'ra GÜNEYİ ile arasındaki mesafe 131 milyon kmdir (Dünya-Güneş 150 milyon km). Eğer Sahel BU YANDA kalsaydı, Güneş'e uzaklığı 16 milyar km olacaktı ti, Güneş'i seher yıldızı kadar küçük bir nokta olarak görecekti ve nimetinden (ısı gibi) yararlanamayacaktı. Sahel'in SAHRA (Sahara) bölümü zaten o buzulun kalıntısıdır. Yani Su naklolunmuştur. Sahel (Step, Prairie) bölümü ise istihdam, ihdas ve iskân edilebilir özelliktedir.
Aslında O Şi'ra'nın değil, Güneş'in bir gezegenidir. Ama Güneş'e 83 ışık yılı öteye GÖTÜRÜLMÜŞTÜR. Buna rağmen Walhalla'nın çıkış ucu olan ALLAHLAW Sahel(Süheyl)de değil, özel bir akdelik = Karadelik bölümündedir. Onun tarifi şöyle: Oradaki Karadelik özeldir: Elektrik yükü ve ışık hızında dönmesi nedeniyle ÇIPLAK KARADELİKTİR. Yani olay ufku yoktur, içi görünmektedir, karadelik demek bile abestir. Asıl en önemli sırrı ise Düzgün bir dev güneş iken, bir başka gezgin galaktik karadeliğe yakın geçmiş ve yumurta gibi ovalleşmiştir. Böyle yıldızlar karadelik olarak çökerken eliptik olduklarından bir tek merkeze değil, elipsin iki odağına doğru çökerler. Yani sistemleri kararsız kalır ve çökmeyi başka türlü gerçekleştirirler: İki odakta önce iki hörgüç (Asya devesini anımsayınız) oluşur (Gamma tipi çökme).
O arada iki odak dışında bir de MERKEZ (Özek) olduğundan, o noktaya üçüncü bir hareket daha oluşur. O zaman inanılmaz bir manzara ortaya çıkar: İki hörgüçe bir de uzun boyun ve merkeze toplanmış kitlenin oldurduğu küçük bir baş ekleyiniz. Evet orada bir DEVE oluşur (Ters çevirirseniz Arapça Allah yazısını okuyabilirsiniz). Ya da GÖK YILANI... Ya da bu biçimde ÇATLAMIŞ bir gökyüzü...
Arkasını gösteren bir çatlak (Crunch). Çatlaktan görünen manzara ise paralel evrenin ta kendisi... Ama kıyamete doğru bir Paralel evren... Orada genişleme durmuştur ve geriye doğru büzülme başladığından öteki (else) evren kararıp soğuyacağına tersine büzüldükçe ısınmaktadır. Zaman oku tersine dönmüştür, Termodinamik oku da...
Paralel evreni bizim ikizimiz olan Anti-evren ile karıştırmayalım, bunun adı Negatif evrendir. Ya da zıt-paralel evren... (Rabbil Alemin'inin o kadar çok alemi var ki... Hamdolsun Alemlerin Rabb'ine...). Anti (Madde) evreni ile aynı zamanda, aynı şeyleri yaşayacağız, ama bu sözünü ettiğim evren ile senkronize değiliz. Çatlağın arkasında görüneCEK olan bu evren sanki biri elinizde okuduğunuz gazeteyi çaktırmadan tutuşturmuş gibi ALEV ALEV yanmaktadır. Gazetenin arkasında bu alevi görmektesiniz.
Gökyüzü kızarmış bir gül gibi alev almıştır. Orası adeta bir Cehennem'dir... İşte Deccal o DOĞANIN yaratığıdır. Çatlak (yani gök yarığı olan asimetrik çıplak tekillik) deve biçiminden başı kalın, kuyruğu çok ince bir gökçatlağına dönüşmüştür o gün... Başı (perçem) ve topuğu (kuyruğu) arası binlerce ışık yılıdır. Artık iki evren orada boğazlaşmıştır. Ama bir çatlak biçiminde BERZAH olmuştur ki artık ona Berzah değil; “Devenin iğne deliğinden geçmesi” demekteyiz.
Baş'tan İSA (Mesih), topuktan ise DECCAL bu evrene transfer olurlar. Baş (Perçem) bölümü bir başka paralel evrene (İlliyyin) açılmakta, fakat tam tersine kuyruk sokumu olan en uç ise Siccin denen bir paralel evrene açılmaktadır. (Bir karadelik yeteri kadar büyükse, tüm paralel evrenlerin ORTAK kapısı olur. Kur'an'daki MİSALİ “Açık sayfaların bir tomar gibi bükülmesi”dir, büken ise karadeliktir. Ayrıntı Enbiya 104'de).
                                                                                                                    Hans Von AIBERG