Pages

20120706

8.Army Amazon Akıncı

 (Nik: Vumak)

Kırmızıya boyandı üniformamız. Keskin bir kırmızı tonuydu. (Kırmızı Velvet rose renginde ve kadife gibi yanar dönerli) Ben anlattırılanların sonuncusu oldum. Sonrakilerin anlatıma girmesini istemediler. Gizlenmesi gereken var. Örtüde kalması gereken var. Dendi. Denildi. Ve anlatım bitti. Yarıda kaldım. Yarımı aldılar. Götürdüler. Gövdemi kurtardım. Uzuvlarım parçalandı. Ağır yaralı olarak akından döndüm. Kanımı akıttılar. Üniformam kurtardı beni. O sevdi beni. Severken boş gözlerle bakmadı. Kucakladı. Elimden gelenin en iyisini yaparken çevrelendim. Hızdan yoksun kaldığımda tek tek vurdular kollarımı ve bacaklarımı. Özellikle bunu istedi süfyani komutan. Bizi kuzeyde gördüler ve hazırda beklediler. Eğlence yaptılar savaşı. Allah için ne yaptınız bugün? Bir askeri parçaladık dediler. Zevk için eziyet ettik dediler. Tek vuruşla işimi bitirseydiniz daha iyiydi. Geri döndüm. Toparlandım. Eklentilerim oldu. Gövdem sağlamdı. İşime sarıldım yeniden. Nokta atışları ile vuranları tepeden inme mermilerimle deldim geçtim. Hiç böyle ölüm görmemişlerdi. Kafalarından giren mermi onların cinsel uzvu sahasından çıkıyordu. Gövdelerini boydan boya delip geçiyordu. Ne şahdamarı kaldı yaşama tutunacakları, ne kalpleri kaldı yerinde, ne de sindirebildiler olup biteni. Beyinlerin sıvıya döndü oluşan titreşimde. İlk giriş yeri ile son çıkış yeri arasında helozik bir delik oluştu. Beni zevk için parçalayanları mermilerim böyle deldi geçti. Allah acımayana acır mı? Kuzeye çıktıkça korkularını arttıracağız. Savaşma azmimiz sayımız azaldıkça artacak. Biz inanıyoruz. Destek olduğumuza inanıyoruz. Doğru olan bu. Çok azımızda mücadele direncini buldular. Bunu bize kullanmaya kalktılar. Biz zaten biliyorduk. Bize önceden anlatılmıştı. Elenenlerin gideceği, kaçacağı söylenmişti. Hedronik bildiğini anlattı tek tek her üniformalı askere. Üniformasını terk etmeyen yiğitler erli dişili yol tuttular böyle. Yarıdan fazlamısın can verdiği akınlarda hırpaladık süfyani alaylarını. Onları kuzeye dayandıklarına pişman ettik. Savaşın son iki yılında aldığımız yeni teknik atışlarla daha da vurucu olduk. Onlar file benzetilen korunaklı araçlarından çıkamaz oldular. Başa baş vuruşmaktan kaçar oldular. Erkekleri biz dişilerin önünde ağladılar. Aman dileyenler gördüm. Altına kaçıranları gördüm. Korkudan düşüp bayılanları gördüm. Kaçarken vurulanları seyrettim. Yığın oldukları günlerde bize yaptıkları eziyeti onlara yaşattık. Akıncı olduğum için bir kez daha mutlu oldum. Şehit olmaya yaklaştım ama sağ kaldım. Çok ağır yaralar aldım. Ne için? Bilmiyor musun? Din dedikleri tarikat kurallarını bize kabul ettiremediler.