“Kendimi güvende hissetmek istiyorum!”
Bunu söyleyen; 4 yaşına girmeden, eliyle dört yapan bir çocuk! Söyleten nedeni bilmek istiyorsunuz. Bekliyor. Dört yaşına girmeyi bekliyor. Dillenmiş bir çocuk için kurulan hayaller var. Her çocuğun anne babası yanında değil. Bazı çocuklar, “anne” ve “baba” diyecek gözler arıyor. Her çocuk eliyle dokunamıyor onlara. Kimisine, silik yüzler gösteriliyor, iki boyuta sıkışmış. Kimisine, anlamadığı kelimelerle durum anlatılıyor. Sonunda çocuk bu kelimeyi söylüyor! Güven! Hissedilmek istenen.
Bebek, kucaklandığını unutur. Beslendiğini unutur. Sevildiğini unutur. Çocuk unutmaz! Kucaklayanın gözlerinde arar kendini. Uyumak için anne kucağını ister. Baba ile yürümek ister. Onu güvende tutmak için adanmış anne-baba ikilisi var. O anneyi, o babayı yaşamdan koparacak felaketleri düşünün. Acaba felaketle gelen ölüm, birini götürdüğünde çocuk ne yapacak? Düşündünüz mü? Acır yüzünüz ağlamaktan, eğer kalbinizde çırpıntı olduysa. Sevilmek isteyen bir çocuk için kaybedilen bir anne, bir baba değil! Kaybedilen güven, hissedilmek istenen. Tekrar tekrar arar evin içinde. Annesini… Babasını… Bulamayınca diğer insanlara bakar. Çocuk unutmaz! Serpildiğinde bu yokluğun hesabını, yaşadığı toplumdan soracaktır. İntikamını alacaktır. Sevilmekten yoksun kalmış bir çocuk, felaketini dışarıya taşıyacaktır. Onu kucaklayın. Sevin. Gereksiz yere üzmeyin birbirinizi. Güvende hissedin ki çocuk da hissetsin. Ailenin içinde fırtınalar kopar, bulutlardan her zaman yağmur yağmaz. Şimşek çaktığında çocuklar kucak arar.
Ailesinde güveni yakalayan çocuk, dışarıya çıkmak ister. Evin dışı güvenli mi? Kin, öfke, kıskançlık, hırs, şehvet, tembellik ve kibir. Sevgisini paylaşmak için yön bulmaya çalışan bir çocuk dışarıda eğitime alınır. Verdiğiniz eğitime uygun kendine bir şekil verir. Negatif gördüğünüz özellikleri karşınızda görmek istemezsiniz. Ama kendiniz yaşattığınızda bunu fark edemezsiniz. Her yerde ayna bulunmaz. Çocukların aynası iyi çalışır. Yaptıklarınız iyi ya da kötü yönde aynadan size döner. Çocuk önce iyi olanı arar. Kötü olanı onunla kıyaslar.
Büyümüş de küçülmüş olanlar! Bildiklerini yetişkinler anlamaya çalışır. Eğitim uzmanları, sahte gülümsemeleri ile anne-baba taklidi yaparlar. Gerçek bir gülümseme, sevgi ile örtülmelidir. Sütten kesilmiş çocuk bunu bilir. Hiç unutamayacağı, arayıp bulamayacağı, sürüklendiği yere özlemi, bilme arzusu, merakına yenilmiş bakışlar, cevapsız kalan sorular. Anlarlar! Güven ararlar.
Güveni verecek ilk el anne elidir! Sonra baba şefkati gelir. Ne anneler hakkıyla el tutabildiler ne de babalar hakkıyla kucakladılar. Sevilmemiş çocuklar, büyüdüklerinde kendi çocuklarına nasıl sevgi sunacaklar!
Anne-Baba, 2 yaşından başlayarak iyi bir eğitime alınmış olursa, severek ve isteyerek eş bulursa, yuvasını yüksek bilinci ile dilediği haliyle kurarsa, anne-baba olmanın verdiği sorumluluğu bilerek bebek sahibi olursa, bebeğin sütten kesildiği anda hafıza kayıtlarının aktif olduğunu bilirse, gönlünden sevgisini evladına aktarırsa… Bir kuşak sonra yetişen nesil birbirine kardeş gözüyle bakacaktır. Aile içinde şiddet olmayacaktır. Suç oranı azalacaktır. Kardeş olmak için aynı anne-babadan olmak gerekmeyecektir. Eğitilmiş iki insanın kurduğu yuva, neredeyse 20 yıl sonra daha iyi bir yuva kurduracaktır. Zincirler birbirine bağlanacaktır. Kuşaklar akacaktır. Bir gün gelecektir. O gün geldiğinde yüzler gülecektir. (Tarihe damga)
Zincir Bağı
Aile güvenliği
Belde/Mahal güvenliği
(Mikro)Pol güvenliği
Kanton güvenliği
Metropol güvenliği
Devlet güvenliği
Makropol güvenliği
Federasyon güvenliği
Megapol güvenliği
Konfederasyon güvenliği
Yönetim şehri güvenliği
İnsanların Yaş Dağılımı:
(-0) cenin
0-2 bebek (baby)
2-12 çocuk (child)
13-19 öngenç (teenager)
20-40 genç (young)
41-70 yetişkin
71-100 ergin
101-120 engin
121- geçkin
20-70 aktif dönem